"bir parçasının" - ترجمة من تركي إلى عربي

• جزءًا
• جُزء من

Hala bazen onun bir parçasının benim içimde olduğunu düşünüyorum bu yüzden onları görebiliyorum.
أحيانًا أشعر بأنّي أملك جزءًا منه بداخلي لذلك إنّي قادرةٌ على رؤيتهم.

9. bölgedeki yaşlı hanımlar, kız kardeşim Sophie'nin ruhunun bir parçasının her tabağa aktığını söylüyorlar.
المسنّات بالحيّ التاسع يقلن أنّ أختي تنزف جزءًا من روحها في كلّ طبق.

Onun bir parçasının beni sevdiğini biliyorum.
أعلم أن جزءًا منها يحبني

Uzayın her bir parçasının şu an olduğu gibi, zamanın da her bir parçası şu an var.
بما أن كُل جُزء من المكان موجود هُنا حالياً هذا يعنى أن كُل جُزء من الزمان موجود هٌنا حالياً أيضاً هذا يعنى أن كُل جُزء من الزمان موجود هٌنا حالياً أيضاً

Ben öyleyim ve belki burada olmamım sebebi Sam'in bir parçasının neden bahsettiğini bilmesidir.
لأنني كذلك، وربما أنا هنا لأنني جُزء من "سام" يعرف ما يتحدث عنه..

Umrumda değil çünkü sen de onların çarkının bir parçasının, değil mi?
ولكن حقَا لا يهمّني لأنّه... من الواضح أنّك أصبحَت جُزء من لعبتهُم، أليَس كذلك؟