Korsan kostümünün bir parçasıymış. | Open Subtitles | لقد كان جزء من بدلة تنكرية على هيئة قرصان |
Tüm gösteri boyunca beni ısırıyorlardı. Ben de sanki gösterinin bir parçasıymış gibi gülümsemek zorundaydım. | Open Subtitles | كانوا يقومون بعضي طوال العرض وكان يجب أن أضحك وأتصرف كما لو كان جزء من العرض |
Olanların hepsi planın bir parçasıymış gibi davranmayı bırakıp kendine gelmen gerek! | Open Subtitles | حان وقت إسقاط القناع كأن هذا كله كان جزء من الخطة و تستيقظي بحق اللعنة |
Bu mesaj senin kapsülünde bulundu yaşayan anıları çekip alan etkileşimli yapay zeka programının bir parçasıymış. | Open Subtitles | الرسالة التي وجدناها في سفينتِك لقد كانت جزءاً من برنامج ذكاء إصطناعيّ تفاعليّ وهو مستخلص من ذاكرة حيّة. |
Bu okul, Tuttle'ın şirketinin bir parçasıymış. | Open Subtitles | هذه المدرسة كانت جزءاً من مؤسسة (تاتل) |
Olanların hepsi planın bir parçasıymış gibi davranmayı bırakıp kendine gelmen gerek! | Open Subtitles | حان وقت إسقاط القناع كأن هذا كله كان جزء من الخطة و تستيقظي بحق اللعنة |
Kurbanın yemek davetinin bir parçasıymış. | Open Subtitles | كان جزء من حفل العشاء مع الضحيّة. |
Operasyonun bir parçasıymış Anna. | Open Subtitles | لقد كان جزء من العملية يا (آنا)، أتفهمين ذلك ؟ |
Gordon adamın kalan ifadesini alıyor. Sanırım işe alma sürecinin bir parçasıymış bunlar. | Open Subtitles | (غوردن) يحصل على بقية شهادته إتضح أنه كان جزء من عملية التعيين |