Sanki bir parfüm markası. Bir damlasıyla kendini bambaşka hissedersin. | Open Subtitles | إنه شبيه بإسم عطر نقطة منه وتشعر بأنك مختلف تماماً |
Ama bozulmayan ve çabucak uçmayan bir parfüm üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نعمل علي عطر لا يمكنه ان يتلف او يتلاشي |
Bu resim 14. yüzyıla ait bir parfüm damıtımını gösteriyor. | Open Subtitles | تُظهر هذه الصورة معمل تقطير عطر في القرن الرابع عشر |
Oldukça benzer bir fikir sonucu, bir kitabın içine yerleştirilmiş bir parfüm. | TED | وفكرة متشابهة كثيرا٬ زجاجة عطر مغلفة في كتاب٬ في ثقب. |
Yani bu... her ruh haline giden bir parfüm. | Open Subtitles | حسناً,أعنى أنه عطر مناسب لجميع الحالات المزاجية |
Bak işte bu çok klas bir parfüm. Hatta neredeyse şaşırdım. | Open Subtitles | إنه عطر فاخر، بالرغم من ذلك لم أتفاجأ كثيراً |
Karşınızda "Sara", özel bir parfüm bir kadının erkekte bıraktığı özel etkiyi yansıtıyor. | Open Subtitles | أنا أقدم.. ..ساره، عطر مصنوع خصيصا للفتنة.. الشىء المميز.. |
Onu bir parfüm şişesinde saklıyordu. | Open Subtitles | وخبأته فى زجاجة عطر وعندما وجدتها الشرطه |
Onunla sana leylak ve yaseminden bir parfüm yaptım. | Open Subtitles | بإستخدام هذه سأصنع لكِ عطر من الليلك والياسمين والفرانكن بيري |
Bu yeni bir parfüm mü? Çok güzelmiş. Beğendim. | Open Subtitles | هل هذا عطر جديد الذي تضعيه لأنه جميل ويعجبني |
Neden kabul... 12 ayını bir parfüm üzerinde geçirmek ne demek biliyor musun? | Open Subtitles | لما لا تحصل عليها؟ هل أمضّيت 12 شهر تعمل بدون راحة على عطر من قبل؟ |
Gerek Paris'ten gönderilen egzotik bir parfüm olsun gerekse doğrudan Milan'daki bir podyumdan gelen son moda elbise ya da Manhattan'dan gelen desinatör ayakkabıları. | Open Subtitles | سواء كان عطر مثير مجلوب من باريس أزياء راقية من ميلان أو أحذية مصممة من مانهاتن |
Yeni bir parfüm denemek ister misiniz? | Open Subtitles | أعذرني سيد، هل تود تجربه عطر جديد اليوم؟ لا .. |
Yani, burada bir bayanın yaşadığını gösteren ne bir parfüm, ne bir törpü, ne de başka kız eşyası yok. | Open Subtitles | أظن شخصاً واحداً يعيش هنا لا يوجد عطر أو ملمع أظافر أو أغراض أنثوية |
İstemiyordum, ama eve ucuz bir parfüm kokusuyla geç geldiğinde, endişeleniyorum. | Open Subtitles | لم افعل , لكن بعدما تاتى متأخراً ورائحتك عطر حريمى يجب ان اتسائل |
Ben de geçen gece ucuz bir parfüm kullandığını sanıyordum. | Open Subtitles | وأنا أعتقدت في تلك الليلة أنكي تضعين عطر رخيص |
Tatlı bir parfüm kullanıyor. Ceketinden bile kokuyu alabiliyorum. | Open Subtitles | إنه يستخدم عطر رائع, أستطيع اشتمامه من معطفك |
Bir kadının kendisini daha seksi hissetmesini sağlayacak bir parfüm belki de uyku hâlindeki ve bastırılmış parçalarını bile uyandıracak bir şey. | Open Subtitles | عطر تستطيع المرأة أنْ تتعطّر به ليساعدها أنْ تشعر بأنّها جنسية أكثر، ربّما حتى يوقظ جزء كامل من نفسها |
Ülkedeki her mağazada bulabileceğiniz, Beyond Paradise diye isimlendirilen bir parfüm. | TED | إنّه عطر يدعى"ما وراء الجنة"، والذي يمكن أن تحصلوا عليه من أي متجر في البلاد. |
Bayan Kipfer, Lorene adını bir parfüm reklamından buldu. | Open Subtitles | السيدة كيبفر التقطت لورين من اعلان عطر |