ويكيبيديا

    "bir park" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حديقة
        
    • موقف
        
    • وقوف سيارة
        
    • لوقوف
        
    • متنزه
        
    Vali, nehir kıyısına bir park inşa etmek istediğini söylemişti. Open Subtitles العمدة لم يقل أنّه يريد بناء حديقة على الواجهة البحرية
    Siz bakınca güzel bir park görebilirsiniz, ama herkes görmüyor. TED قد تشاهد حديقة جميلة، لكن ليس الجميع يفعلون ذلك
    Yirmi beş yıl önce genç bir delikanlıyken bayağı iyimserlikle, Oakland, California'da bir park tasarlamak istedik, evsiz insanlar için. TED قبل 25 عامًا، عندما كنتُ طفل صغير، متفائل جدًا، أردنا تصميم حديقة في وسط مدينة أوكلاند، كاليفورنيا للأشخاص المشردين.
    20 yaşındayken bir park yerine doğru sürüyordum ve bir su birikintisi gördüm. TED عندما كنت في العشرين من العمر، كنتُ أقود عبر موقف حافلات ورأيتُ بركة مياه.
    Her tür ortamda kurulabilir, asfalt bir park alanına, çayıra ya da tarlaya, çünkü kurulması için özel bir mekanizmaya ya da alete gerek duyulmuyor. TED إذ يمكن وضعها في أي بيئة من موقف سيارات إسفلتي ، إلى المراعي و الحقول، لأنه لا يتطلب تركيبا خاصا، أو أدوات خاصة.
    Hindistanda bir Başbakana ilk kez bir park cezası kesilmişti. TED وكانت هذه أول مرة في الهند بأن يعطى رئيس الوزراء مخالفة وقوف سيارة.
    Annenle babanın telefonundaki resmine bakarak durumlarının iyi olduğunu söyleyebilirim, park fişine de bakacak olursak hiçbir kardeş öyle doğru düzgün bir park alanı bile olmayan bir yere gömülmez. Open Subtitles تقول انهم أثرياء لايمكن ان يدفنو شقيقك في مقبرة كهذه مكان حتى لا يحتوي على مكان مخصص لوقوف السيارات
    Gece göğü, doğal bir kaynak gibi, oraya seyahat etmek zorunda kalmadan ziyaret edebileceğiniz bir park gibi. TED فسماؤنا الليلية تشبه موردًا طبيعيًا، كما لو أنها متنزه يمكنك زيارته بدون الانتقال إليه.
    Kışın ortasında, dışarısı gerçekten dondurucu olduğunda, gitmek isteyeceğiniz son yer dışarıda bir yer veya dışarıda bir park olur. TED في منتصف الشتاء،وحين تشتد البرودة في الخارج، آخر مكان تفكر في الذهاب إليه فضاء أو حديقة في الخارج.
    Diğer yanda ise, ...gölgeler içinde bir park vardı. Open Subtitles وعلى الجانب الآخرِ كان هناك حديقة ظليلة.
    Bu, adam bir park. Sen Tanrı'nın yeşil toprak kontrol edemez. Open Subtitles هذه حديقة يا رجل ، لا يمكنك السيطرة على أرض الله الخضراء
    Parkta yürümek gibi olacak... çok korkunç bir park... beni öldürmeye çalışan canavarlarla dolu. Open Subtitles سأمشي في الحديقة حديقة مخيفة جدا مَلأتْ بالوحوشِ الذيين يُحاولُون قَتْلي.
    bir park yapmaktan daha iyi çünkü bizler iş yaratıyoruz. Open Subtitles اتعلمين, هذا أفضل من بناء حديقة, لاننا... لاننا نخلق وظائف
    Evlerimizin birbirine çok uzaktı ama ikisinin ortasında harika bir park vardı. Open Subtitles منزلي و منزلها كانا يبدوان متباعدين جداً وقتها لكن كانت هناك حديقة جميلة بينهما
    Bir tane sanat merkezi var, manzaralı yürüyüş parkuru olan ve kanoya binilebilen bir park, sayılamayacak kadar çok spa merkezi, vee Plainsboro Gözlemevi. Open Subtitles هناك مركز للفنون حديقة مع بعض المناظر الطبيعيّة الخلاّبة فيها مسارات للمشي والتجديف ومنتجعات رفيهة
    Meğer ortada bir park tartışması yokmuş. TED واتضح أنه لا يوجد خلاف بخصوص موقف السيارات.
    ABD'deki mahkumların ortalama bir park yerinden daha küçük tecrit hücrelerinde tutulabilecekleri gerçeği gibi. TED حقائق مثل أن المسجونين في أمريكا يمكن أن يوضعوا في غرف حبس انفرادي أصغر في الحجم من مساحة موقف السيارة العادي.
    Burada her yerde arabaların bulunduğu kalabalık bir park alanı var. TED إذا عندنا هنا موقف سيارات مزدحم والسيارات في كل مكان.
    Ve iki haftasını, gün be gün iyi bir park yeri fırsatını kaçırdığını düşünerek geçiriyor. TED ويقضي أسبوعين وهذه الفكرة تدور في رأسه وهو يضيع الفرصة، يوماً بعد يوم، للحصول على موقف سيارة جيد.
    Küçük bir kuş bana senin ödenmemiş bir park cezan olduğunu söyledi. Open Subtitles طائر صغير أخبرني: أنَّ لديك مخالفة وقوف سيارة غير مدفوعة.
    - Epey güzel bir park yeri olmalı. Open Subtitles أوه، انا يجب كان بعض أماكن لوقوف السيارات.
    bir park Avenue doktoruyla evli. Ve bu onun için çok sıkıcı. Open Subtitles هي متزوّجة من طبيب درب متنزه وذلك مملّ جدا لها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد