ويكيبيديا

    "bir pazarlama" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تسويقية
        
    • للتسويق
        
    • تنفيذى
        
    • تسويقي
        
    Pekâlâ. Dinle. First Hand Media adında bir pazarlama firması. Open Subtitles حسنا, اسمعيني, انها شركة تسويقية اسمها شركة فيرست هاند للاعلام
    Bu, başka kimsede olmayan bir pazarlama aracı. Open Subtitles هذة أداة تسويقية الذي لا أحد غيرنا عندة.
    Bunun bir önseziden çok bir pazarlama stratejisi olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles انا لا اعقد بأن ذلك شعور اكثر من كونه خطة تسويقية
    Eğer 20 sene önceye dönecek olursak, çoğunlukla bir pazarlama yöneticisi tarafından kontrol edilen tek bir mesaj hemen hemen bir markayı tanımlardı. TED إذا رجعنا 20 عاما للوراء، رسالة واحدة إلى حد كبير يسيطر عليها مدير واحد للتسويق يمكنها إلى حد كبير يمكنها تعريف العلامة التجارية.
    Anlatacağım şey, çok başarılı bir pazarlama müdürünün maceraları... Open Subtitles حسنا، هذه هى الحكاية لرحلة مدير تنفيذى ناجح
    bir pazarlama taktiğiydi. Johnny seyirci çeker. Open Subtitles كان هذا مجرد قرار تسويقي جوني سكويرز يبيع التذاكر
    Doğru bir pazarlama stratejisiyle, toplantıya gerek kalmadan öğrenci kitlesinden üye toplayabilir böylece okulun arzu ettiği karışık bir Glee kulübü yaratabilirdik. Open Subtitles فكرنا أنه مع إستراتجية تسويقية ممتازة يمكننا أن نجذب الطلاب بدون إقامة حفل نشاط
    Çok zekice bir pazarlama kampanyası örneği. Open Subtitles انه فقط جزء من حملة تسويقية ذكية انه امر مشين ، اليس كذلك ؟
    Daha çok bir pazarlama fırsatı gibiydi. Open Subtitles لم تكن عبادة بالضبط كانت اكثر مثل فرصة تسويقية
    bir pazarlama stratejisi ve fatura düzeni hazırladım. Open Subtitles لقد توصلت إلى خطة تسويقية وترتيباً حسابياً
    Açıkçası bu, bir pazarlama numarasıyla kamuoyunu yönlendirme girişimi. Open Subtitles هذه محاولة واضحة لتحويل الرأي العام بحيلة تسويقية
    Bu bir pazarlama taktiğidir ve bu konuda da ilk değildir. Open Subtitles حديث ومطور .. إنها خدمة تسويقية وليست أصيلة بهذا
    Bay Gross bunun bir pazarlama stratejisi olmadığına beni ikna etti. Open Subtitles والسيد غروس أقنعني أن هذا لم يكن حيلة تسويقية.
    Bunu söylemek korkunç. Tasarımın sadece bir pazarlama silahı olması gerektiği anlamına gelir, üreticinin ürününü daha seksi yapması falan ki, daha çok satsın. Bu boktur; bu köhnemiştir; bu gülünçtür. TED هذا يعني أن التصميم يجب أن يكون مجرد سلاح للتسويق. للمنتجين كمثال، لجعل المنتج أكثر إثارة، شئ من هذا القبيل. إنهم يبيعون أكثر، إنه مقرف، إنه باطل، إنه أمر سخيف.
    Her neyse, Carlos'un yeni bir pazarlama müdürü aradığını duydum. Open Subtitles على أية حال، سمعت أن (كارلوس) يبحث عن مدير جديد للتسويق.
    Anlatacagim sey, çok basarili bir pazarlama müdürünün maceralari... Open Subtitles حسنا، هذه هى الحكاية لرحلة مدير تنفيذى ناجح
    Yapmak istediğimiz şey bir pazarlama partisi. Open Subtitles ما نريد ان نعمله انتاج حدث تسويقي
    bir pazarlama hatası, ama ben bunu değerlendiriyorum. Open Subtitles أنه خطأ تسويقي لكننى أَستغله
    Vegas'ta bir pazarlama kongresinde tanıştık. Bir yıl sonra evlendik. Çocuğumuz yok. Open Subtitles سنقول أننا تقابلنا في مؤتمر تسويقي في (فيجاس) وتزوجنا بعدها بعام ، ولم ننجب أطفالاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد