- bir radyo. - Aç bakalım çalışıyor mu. | Open Subtitles | ـ إنه جهاز راديو ـ إفتحه, لترى إذا كان يعمل |
Günaydın. Bugün bir radyo tertibatı üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | سنناقش اليوم تشويش الراديو |
Bir Vespa, bir radyo, sikmeye de güzel bir İtalyan kız var bu katalogda olduğu gibi güzel sarışın bir Flaman kız. | Open Subtitles | ويكون لدي دراجة نارية ، وراديو وفتاة ايطالية جميلة وحتى فتاة جميلة شقراء فلمنكية مثل تلك التي في الكتالوج |
Size doğrultulmuş bir radyo teleskobuyla bir şey yakaladık. | Open Subtitles | لقد التقطنا شيىء ما من راديو تلسكوبى فى اتجاهكِ |
bir radyo programını dinleyecektim, gecikip kaçırdığımı sandım. | Open Subtitles | كان هناك برنامج فى الراديو ولا اريد ان اُفوّته |
Ben bir radyo buzulbilimciyim. | TED | أنا عالم أدرس الجليد بالموجات الإذاعية. |
Büyüdüğüm yerde KJAZZ 103 diye bir radyo kanalı vardı. | Open Subtitles | حيثما نشأت كانت هناك محطة الجاز الإذاعية يُطلَق عليها "كي جاز 103". |
Carl evden çıkamıyor çünkü bir radyo yarışmasını kazanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | كارل لايستطيع ترك البيت لانه يحاول ان يفوز في مسابقة اذاعية |
Bir uydu telefon olabilir, bir radyo sinyali olabilir -- | Open Subtitles | ربما هاتف متصل بالقمر الصناعي ربما هي إشارة جهاز لاسلكي... |
Ve aynı zamanda Radio Boiro'da bir radyo programcısıyım, çarşamba ve cumaları. | Open Subtitles | كما أنني مذيعة راديو في راديو بيورو أيام الأربعاء و الجمعة |
Ama bir radyo Thomas Jefferson'ın eline geçseydi ne yapardı biliyor musunuz? | Open Subtitles | ولكن لو كان توماس جيفرسون حصل علي جهاز راديو أتعلمين ماذا كان سيفعل به ؟ كان سيغلقة فحسب |
Askerleriyle özel bir radyo frekansından haberleşiyor. | Open Subtitles | حسنا، جنوده في تواصل عبر جهاز راديو على تردد معين |
Booth, o bir radyo değil. | Open Subtitles | -بوث), إنهُ ليس جهاز راديو) -حسناً, إنهُ كذلك نوعاً ما, لذا أخذتهُ معي يا (بونز ) |
Bugün bir radyo tertibatı üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | سنناقش اليوم تشويش الراديو |
Şimdiden bir radyo ve beş mikrodalgadan kurtuldum. | Open Subtitles | تخلصت بالفعل من راديو و 5 ميكرويف |
Başta bir radyo buzulbilimci olduğumu söylemiştim ve bunun bir şey ifade etmesinin sebebi buz tabakalarının içini görmek için buz-tesirli hava radarının ana aracımız olması. | TED | أخبرتكم بداية أنني عالم أدرس الجليد بالموجات الإذاعية، وسبب أهمية ذلك أن الرادار الهوائي المخترق لطبقات الجليد هو الأداة الرئيسة التي نملكها للرؤية داخل الصفائح الجليدية. |
Büyüdüğüm yerde KJAZZ 103 diye bir radyo kanalı vardı. | Open Subtitles | حيثما نشأت كانت هناك محطة الجاز الإذاعية يُطلَق عليها "كي جاز 103". |
Kardeşimin Weevilville`de bir radyo istasyonu var ve Cd`nizi ona göndermek istiyorum. | Open Subtitles | يمتلك أخي محطة اذاعية في (ويفلفيل)، وبموافقتك أود أن آخذ إليه تسجيلاتك. |
Bu tek yönlü bir radyo verici GPS'si de var. | Open Subtitles | ذلك جهاز لاسلكي باتجاه واحد، بالاضافة لنظام تحديد المواقع |
Yemek odasındaki dolapta bir radyo olduğuna eminim. | Open Subtitles | من المؤكد أنّه يوجد راديو في غرفة الطعام |