ويكيبيديا

    "bir restorana" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إلى مطعم
        
    • لمطعم
        
    • في مطعم
        
    • للمطعم
        
    • إلى مطعمٍ
        
    • مطعم ما
        
    • إلي مطعم
        
    • إلى هذا المطعمِ
        
    Bu, şehrin okulunu bir restorana sattığı yasal bir işlemdir. Open Subtitles هذه صفقة شرعية تقوم فيها مدينة ببيع مدرسة إلى مطعم
    AB tarım bakanlarının hepsiyle bir araya geldiğinde yüksek sınıf bir restorana gitti ve hep beraber böcek yediler. TED مؤخرا في لاهاي، ذهبوا إلى مطعم رفيع المستوى، وجلسوا وأكلوا الحشرات مع بعض.
    Peki, neden bir restorana onu yapmayız, size kova vahşi, almak ve ne hissettiğini Jason sorma nerede. Open Subtitles حسنا ؛ لما لا تأخذينه لمطعم وتجعليه يصارحك وتسأليه عن شعوره ؟
    Beni çok güzel bir restorana götürdü ve sana söylüyorum, yaşlı erkekler ön sevişmeyi biliyor. Open Subtitles أخذني لمطعم رائع و سأخبرك بأمر ما, الرجل المتقدم بالسن يعرف كيف يداعب
    Lauren Hodge: Eğer bir restorana gitseydiniz ve daha sağlıklı bir şeyler yemek isteseydiniz, tavuğunuzu ızgarada mı yoksa yağda kızartılmış olarak mı tercih ederdiniz? TED إن كنت في مطعم و أردت أن تختار طعام صحي أكثر فماذا ستختار, الدجاج المقلي او المشوي ؟
    Bu konuşma burada bitecek. bir restorana gitmek istiyorum. Open Subtitles ـ لن نخوض هذا النقاش ـ أنني أود الذهاب للمطعم
    Beni şık bir restorana götüreceksin ve sonra numaradan beni terk edeceksin ki bedava yemek versinler. Open Subtitles ستأخذني إلى مطعمٍ فاخرٍ ثمّ تتظاهر بهجري لأحظى بوجبةٍ مجّانيّة.
    - bir restorana gitmiyor muyuz? Open Subtitles لما لا نذهب إلى مطعم ما أو شيئاً من هذا القبيل
    bir restorana gitmeyi düşündüğümüzde, menüye bakarken, sizden menüdeki her şeyi sipariş etmeniz beklenir mi? TED حينما تفكر بالذهاب إلى مطعم عندما تنظر إلى قائمة الطعام، هل من المتوقع منك أن تقوم بطلب كل ما فيها؟
    hey Homer, sen gerçekten harika bir adamsın. bizi güzel bir restorana götürüyorsun Open Subtitles أنت كريم يا أبي، أن تأخذنا إلى مطعم فاخر كهذا
    Neden ünlü, güzel sessiz ve küçük bir restorana gitmiyoruz? Open Subtitles لمَ لا نذهب إلى مطعم هادىء ولطيف لنحتفل؟
    William'la çıkarken, ikinci yada üçüncü randevumuzda beni deniz ürünleri yapan bir restorana götürdü ve o günün akşamı çok ciddi şekilde bir zehirlenme yaşadım. Open Subtitles اتذكر عندما كنت في موعدي الثاني او الثالث مع ويليام ولم اكن اعرفه فعلا حتى الان اخذني لمطعم مأكولات بحريه
    bir restorana gidip Avustralyalı taklidi yapmak istiyorsa varım be, ganka. Open Subtitles إذا أراد الذهاب لمطعم و التظاهر أننا أستراليين
    Beni akşam yemeğine davet ettiğinde beni bir restorana götürürsün veya tabak falan olur diye düşünmüştüm. Open Subtitles عندما دعوتني للعشاء ظننت ربما انك ستأخذني لمطعم او سيكون لدينا صحون
    Ya da, yemek yemek için bir restorana oturduğunuzda hangi eşyaları kullanacağınızı düşündünüz mü? TED أو جلست لتتناول الطعام في مطعم و تسائلت، أي أدوات تستعمل؟
    Bunu telafi etmek için, oldukça pahalı bir restorana yemeğe gideceğiz ve ardından güzel bir Alman seksi yapacağız. Open Subtitles لتعوضيك ، سنخرج للعشاء في مطعم أسعاره معقولة ثم ننعم بليلة من الجنس الألماني الكفء
    Anne, şık bir restorana, hayvan desenli eşofmanla gelirsen, insanların ağzını açtırırsın tabii. Open Subtitles حسناً يا أمي، إن ما ارتديتي رداء رياضي له شكل حيواني في مطعم لطيف، فالناس ستلقي بتعليقات.
    Bu konusma burada bitecek. bir restorana gitmek istiyorum. Open Subtitles ـ لن نخوض هذا النقاش ـ أنني أود الذهاب للمطعم
    Bu konuşma burada bitecek. bir restorana gitmek istiyorum. Open Subtitles ـ لن نخوض هذا النقاش ـ أنني أود الذهاب للمطعم
    Temizlenip, güzel bir restorana gitmek için hazırlanmak ister misin? Open Subtitles أتريد ترتيب نفسك و الاستعداد للذهاب إلى مطعمٍ جيّد؟
    Bana benim işimle ilgileneceğini ama önce benim onu geç saatteki bir toplantı için bir restorana bırakmamı istedi. Open Subtitles أخبرني أنه كان يعالج أمري، لكنه أراد مني أن أخذه إلى مطعم ما من أجل اجتماع متأخر
    Hayallerinde bile mi güzel bir restorana gidemiyorsun? Open Subtitles حتي في خيالاتك لا تستطيعين الذهاب إلي مطعم جميل ؟
    Şehirde, gerçekten çok şık bir restorana gittik. Open Subtitles ذَهبنا إلى هذا المطعمِ اللطيف جداً في المدينة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد