Bu tam boyutunda bir roket için, bir maket için değil. | Open Subtitles | هذه المعادلة تنطبق على صاروخ بالحجم الحقيقي، و ليس على نموذج |
İşte bu uzay bilimi; bir roket tarafından ortaya çıkan tepkinin matematiksel ifadesidir. | TED | علم الصواريخ هذا تعبير رياضي للمضمون، انشأت بأستخدام صاروخ |
Bunun tamamen güvenli bir iskelet sistemi, güvenli bir roket fırlatılması olarak hatırlıyordu çünkü en düşük teklifle yüz binlerce sterlinden oluşan bir rokette oturuyordu. | TED | كان يتذكر نظام قناطر وإطلاق صاروخ آمن تماما لأنه كان جالسا بصاروخ يزن ما يعادل 50 طن من قوة الدفع مبني من طرف أقل مزايد. |
Uzaya çıkamasakta, veya bir roket yapamasakta, Yaratıcı olabilir. | TED | فإذا كنا لا نستطيع الوصول إلى الفضاء وصنع صاروخ وغير ذلك. فباستطاعتنا أن نبدع. |
Ulusal Uzay İstasyonu'nda bulduğum bileşenlerle bir roket kazanıyorum ama parkta fırlattığım için ceza yiyorum. | Open Subtitles | المكونات التي أصنعها في محطة الفضاء الدولية و أحصل على تذكرة لإطلاق نموذج لصاروخ في المنتزه |
Oğlum sabit bir roket tasarladı -- bir golf topu roketi. | TED | إبني صمم صاروخا أصبح متزننا صاروخ كرة جولف. |
Onu oraya bir roket çıkardı, Bay Bykovsky. Bilmiyorum. | Open Subtitles | صاروخ ما قد وضع هذا القمر فى الفضاء يا سيد بيكوفسكى |
Sonunda, 2052'de, şehir mafya bağlantılarını kullanarak bir roket edindi ve çöpü dış uzaya fırlattı. | Open Subtitles | وأخيراً، عام 2052، استغلت المدينة علاقتها بالمنظمات الاجرامية لتحصيل صاروخ وإطلاق القمامة إلى الفضاء الخارجي. |
Eğer bir roket yapmayı düşünüyorsanız işe başlayacağınız nokta burası. | Open Subtitles | اذا كنت تريد بناء صاروخ ابدأ من هذا المكان |
Seni buraya oyuncak bir roket olup olmadığını kontrol et diye gönderdiklerini düşünmüyorsun ya? | Open Subtitles | ان لا تعتقد انهم سيتركونه هناك اذا كان قنينة صاروخ ,اليس كذلك ؟ |
İstediği kadar.. Sonuçta o bir roket, değil mi? | Open Subtitles | بقدر ما يُريد ،أقصد إنه صاروخ أليس كذلك ؟ |
Solaris, bir roket aracılığıyla yeni bulunmuş bir gezegen olan Solaris'e keşif yapması için gönderilen Calvin ismindeki bir psikologla ilgilidir. | Open Subtitles | فيلم سولارس يحكي قصة كيلفن عالم نفس أُرسل بواسطة صاروخ إلى سفينة فضاء تدور حول كوكب سولارس الذي اُكتشف حديثاً |
"Üstümü aramalısınız." "Pantolonumda bir roket daha var!" dediğini hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | كما هو الأمر بالنسبة لك حين تقول للشرطية يجب أن تفتشيني لدي صاروخ آخر في بنطلوني |
Daha önce hiç bir roket fırlatılışını gördüğümü hatırlamıyorum, geçen gece bu yüzden izlemeye karar verdim fakat fırlatış ertelendi. | Open Subtitles | لا اتذكر ابداً انني رأيت عملية إطلاق صاروخ و شاهدة المحطة تلك الليلة لإاراه لكنه تأجل |
Kusura bakma bugün pek kendimde değilim. Tüm kariyerim çılgın bir serserinin sürdüğü ev yapımı bir roket yüzünden mahvoldu. | Open Subtitles | مهنتي بأكملها دمرت من قبل أخرق مجنون يمتطي صاروخ منزلي |
- Kayıtlara göre hurdaya çıkarılmış Nevada sınıfı bir roket. | Open Subtitles | - التتبع يَقُولُ هو كَانَ a decommissioned صاروخ صنفِ نيفادا. |
Bedava içkiler ve üstsüz hosteslerin olduğu bir roket. | Open Subtitles | صاروخ فضائيّ مزود بمشروبات مجانية وعاهرات |
İlk defa üzerinde bir Mercury kapsülü bulunan bir roket gönderiyoruz. | Open Subtitles | هذه أول مره نرسل بها صاروخ بكبسولة المريخ بأعلاها |
Bak, anne. Makarnadan bir roket prototipi yaptım. | Open Subtitles | انظري امي , لقد صنعت نموذج لصاروخ من المعكرونه |
Bak, anne. Makarna prototipinden yola çıkıp gerçek bir roket yaptım. | Open Subtitles | انظري أمي , لقد صنعت صاروخا بناءا علي فكرة المعكرونه |