"bir rozet" - ترجمة من تركي إلى عربي

• شارة
• شاره

Güzel bir rozet. Bunlardan bir tane nasıl alabilirim?
هذة شارة جميلة كيف أستطيع أن احصل على واحدة منها ؟

Fotoğraftaki adam bir rozet ya da üniforma giymiyor. Sizden biri değil mi ?
الرجل الذى فى الصورة لا يرتدى شارة أو زى رسمى ، إنه ليس أحد رجالك ؟

Kız kardeşi çocukken... uzaylılar tarafından kaçırılmış ve küçük yeşil adamların peşine düşmüş ve bir rozet ve bir silahla cennete ateş ediyor veya dinleyen herhangi biri zırve bir durumda ve semâ aşağıya düşüyor ve çarptığında bütün zamanların en b..tan fırtınası olacak.
الذي يلاحق الرجال العزل في الغالب ومعه شارة و بندقية اصرخ إلى السماوات إلى أي احد قد يستمع احذروا فإن السماء ستسقط

Parıldayan yeni bir rozet.
هذا اكيد انها شاره جديده لماعه

Böylece Bayan Loretta Brooks'u aradılar, bir rozet ve bir silah verdiler ve çocuk tecavüzü davasını incelemesi için işe gitmesi söylediler 11 yaşındaki bir kızı içeren.
واستدعوا الآنسه لوريتا بروكس, وعطوها شاره و مسدس ...وجعلوها تعمل على قضية اغتصاب طفله ...عمرها 11 سنه.

On bir rozet ve düdük aldık doğumgününde.
لقد أشترينا له شارة و صافرة فى عيد ميلاده

Şimdi harekete geçersen, Ben bile altın değerindeki parlak bir rozet takacağım.
إذا فعلت الآن، سأرمي حتى في شارة إستحقاق ذهبية لماعة لطيفة.

bir rozet kaldı, tamam mı?
انها شارة واحدة جوركن, لا احد يقرأ كلامك

Yada belki ölü bir rozet tavşanı var... ve siz polisler... bunun cezasını çekecek birini arıyorsunuz sadece.
وربما هناك أرنبة شارة ميتة وأنتم يا رجال الشرطة جميعا تريدون من يدفع الثمن

Yani, o belindeki şey bir işbitirici mi... yoksa sadece öylesine taşıdığın bir rozet mi?
أقصد.. هل هذه شارة شرطة أم تسوية ترتديها على حزامك؟

Güvenlik görevlisinin dediğine göre bir rozet göstermiş ve bir cesedi teşhis etmeye geldiğini söylemiş.
لقد قال حارس الأمن بأنّ الشخص قام بإظهار شارة و ادّعى بأنّ عليه تحديد هوية الجثة

Kâsede bir rozet var ve sen baş aşçı Armand Petit-Blanchard'sın.
في الوعاء هناك شارة أنت أرماند بيتي بلانشارد كبير الطباخين

Sence bu elbisenin içine bir rozet sığar mı?
تعقد حقّاً بأنّني يمكن أن أُحضر شارة في هذا الفستان؟

Ama, hayır, olmalı Hükümet adam, bir rozet ile adam.
, لكن لا , أنت يجب أن تكون رجل الحكومة الرجل مع شارة

Yani, bir rozet, bir silah seni kusursuz kılmıyor.
أقصد , شارة و بندقيه لا تجعل منك بلا عيوب

- Dur bakalım şef öyle buraya gelip elini kolu sallayarak mekânımda dolanamazsın özellikle ben bir rozet görmezken.
لا يُمكنك الدخول إلى هُنا والتأمّر في حانتي، لاسيّما حينما لا أرَ أيّ شارة.

bir rozet ve bir silah kavgaya karışmamayı kolaylaştırıyor.
شارة ومسدس ..إلى حد كبير يجعل من السهل

Büyük bir rozet ve alkış?
شاره chufty و تصفيق وهتاف؟