Güzel giyimli güzel kadınlar görüyorsunuz. Evet, bir süre için hoş. | Open Subtitles | جميل أن تكون المرأة بملابس جميلة نعم، إنها لطيفة لبعض الوقت |
Sanırım bir süre için senin arabanı kullanmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | اعتقد بأنني سأحتاج توصيل بالسيارة منك لبعض الوقت الآن كلا.. |
Aynı zamanda onlara bir süre için uzakta olabileceğini söylemiş. | Open Subtitles | وبعض معدات التخييم, كما أخبرهما أنه قد يغيب لبعض الوقت. |
Bu şehir benim için bitti. En azından bir süre için. | Open Subtitles | هذه البلدة قد انتهت بالنسبة لي على الأقل لفترة من الوقت |
bir süre için bir şey yapabileceğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظن بأنه سيقوم بأي إعادات لفترة من الوقت |
Kısa bir süre için de Amber'in birlikte gittiği adamla aynı odadaydı. | Open Subtitles | ما يبدو رأت العنبر عطلة نهاية الأسبوع مغادرتها، وكان لفترة وجيزة في غرفة مع الرجل الذي غادر مع. |
Vampirlere bir süre için dinlenme izni vermeye karar verdim. | Open Subtitles | اعتقدت اني تركت مصاصي الدماء يسترحون لفتره |
Damadın bir süre için gereğinden fazla alıngan davranması normaldir. | Open Subtitles | العريس عرضة ليكون حساس بشكل مبالغ فيه لبعض الوقت |
bir süre için, bir kenara koymuştum size vermekte tereddüt ettim. | Open Subtitles | لقد وضعتها جانباً لبعض الوقت لكنني ترددت بمنحك إياها |
Zorbalar ve katiller hep vardır ve bir süre için yenilmez görünebilirler. | Open Subtitles | كان هناك طغاة و قتلة و لبعض الوقت كانوا لا يقهرون |
Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre için ayrıldık. | Open Subtitles | بعدماتخرجنامن الكلية, إنفصلنا لبعض الوقت |
En azından bir süre için. | Open Subtitles | على الاقل لبعض الوقت لكى يتم تقييمها النفسى |
Ama sorgulamayı kısa bir süre için ertelemenizi isteyeceğim. | Open Subtitles | لكن أنا أطلب منك أن تحتفظ بأسئلتك لبعض الوقت |
Ve Fas'a, ve Yunanistan'a, Rusya ya hatta kısa bir süre için Japonya'ya. | Open Subtitles | والمغرب ، قبرص و روسيا و كذلك اليابان ، لبعض الوقت |
Bu da tedavinin işe yaradığını gösterir, en azından bir süre için. | Open Subtitles | الأمر الذي يعني أن العلاج نجح على الأقل لبعض الوقت |
Belki de bir süre için evde kalıp yarı zamanlı bir iş bulurum diye düşündüm. | Open Subtitles | أفكر بالبقاء في المنزل لبعض الوقت ايجاد وظيفة بدوام جزئي |
Biz bir süre için bu iblis mücadele durdurmak olacak. | Open Subtitles | سنوقف عملية مطاردة الشياطين لفترة من الوقت |
O kadar gerçekçi rüyalardan bahsediyorum ki gerçekten yaşanıp yaşanmadığını bir süre için anlayamıyorsun bile. | Open Subtitles | الأحلام هي حقيقة لفترة من الوقت ولكنك لا تعرف ذلك إذا كان حلم أو ما إذا كان يحدث فعلا. |
bir süre için, hepimiz nasıl olduğunu unutmuşuz. | Open Subtitles | لفترة من الوقت الكثير نسي الكثير منا معنى هذا، |
bir süre için ben de böyle bir aşk yaşadığımı sanmıştım. | Open Subtitles | و لفترة وجيزة اعتقدت أن حبي من هذا النوع |
Bence bunu, sadece kısa bir süre için kendini tekrar normal hissetmek için yapmıştı. | Open Subtitles | أعتقد أنه فعل ذلك فقط ليشعر انه طبيعى مره أخرى حتى و لو لفتره قصيره |
Uzun bir süre için değil. | Open Subtitles | ليس لمدة طويلة، إنكِ لستِ كذلك |
bir süre için acını bölmek işe yarar. | Open Subtitles | التفريق بين أمور الحياة يعمل لفترة معينة |
Elbette, kısa bir süre için. | Open Subtitles | بالطبع ، فقط للحظه. |