bir süredir kimseyle ilişkim olmamıştı ve bu benim için iyiydi. | Open Subtitles | لم اتورط مع اي شخص منذ مدة وكان جيدا بالنسبة لي |
Oldukça uzun bir süredir herhangi bir şekilde iletişim kuramıyoruz. | Open Subtitles | ونحن لم نكن متصلين مطلقاً على أيّ مستوى منذ مدة |
Dilediğini yiyebilirsin. bir süredir kimse böyle şeyler yemeye gelmiyor. | Open Subtitles | تناول ما شئت، أحداً لن يجد هكذا طعام لبعض الوقت |
bir süredir Lawson ve ben burada yaşıyoruz annen ise yıllardır burada yaşamıyor. | Open Subtitles | لوسن وأنا نعيش هنا لبعض الوقت أمك لم ترحل من هنا منذ سنين |
Rus hükümetinin bir süredir Yıldız Geçidi programından haberi vardı. | Open Subtitles | الحكومة الروسية كانت تعرف بأمر البوابة النجمية منذ بعض الوقت |
Ama bir süredir ileri bir adım atmak istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني عرفت منذ فتره بأنني يجب أن أتخذ الخطوه التاليه.. |
Dolayısıyla uzun bir süredir bu mücadeleye katkıda bulunuyorum. | TED | فقمت بالاستثمار في هذه المعركة لفترة من الوقت. |
Babası bir süredir yoktu, ve bu durum onun için zor oldu. | Open Subtitles | والدها غادر منذ مدة و لقد كان الأمر صعبا عليها و اعتقد |
Çünkü hayal edebileceğinden uzun bir süredir o hayvanlarla savaşıyorum. | Open Subtitles | لأنني كنت اقاتل هذه الوحوش منذ مدة لا يمكنك تخيلها |
Hem de, bu iletişimin uzun bir süredir devam ettiğinin farkında olmak önemli bir şey. | TED | وبالمناسبة، أعتقد أيضا بأنه من المهم أن ندرك بأن هذا الحوار قد انطلق منذ مدة. |
Yani çok uzun bir süredir bir kral ve asil bir aile tarafından geleneklerine bağlı kalınarak yönetiliyor. | TED | أي إنها تحكم من قبل ملك و عائلة ملكية وفق تقاليدهم ، منذ مدة طويلة جداً. |
Yani sen ve Summer bir süredir arkadaşsınız değil mi? | Open Subtitles | يعني أنت والصيف أصدقاء لبعض الوقت الآن ، أليس كذلك؟ |
Bu okul bir süredir Dedikoducu Kız internet sitesinin farkındaydı. | Open Subtitles | هذه المدرسة مدركة تماما للموقع الالكتروني لفتاة النميمة لبعض الوقت |
- bir süredir hastaydım. - Atkı takmadan soğuğa çıkma. | Open Subtitles | كنت مريضل لبعض الوقت لا تخرج في هذا الجو البارد. |
Starett'in telini bir süredir tutuyordum. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بالأسلاك لستاريت منذ بعض الوقت |
bir süredir buralarda değildim. Herşey çok değişmiş. | Open Subtitles | لم اكن بالجوار منذ فتره طويله كل شىء تغير |
DEA'nın bir süredir Choi'nin peşinde olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لإدارة مكافحة المخدرات تم بعد شوي لفترة من الوقت. |
- Ben de. bir süredir sesin çıkmıyordu. Vazgeçtiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لم تهاتفني منذ مدّة فتساءلتُ إن كنتَ لا تزال مهتمّاً |
Harbatkin? bir süredir kontrol noktasından geçmiyoruz efendim. Adamımı görecek misiniz? | Open Subtitles | لم نمر على نقاط التفتيش من فترة هل ستفحص رجلنا ؟ |
Babalar ve kızları, bir çoğunun bir süredir tecrübe bile etmediği fiziksel bağlantı kurma fırsatı buldular. | TED | حتى أن الآباء و بناتهم حصلوا على فرصة للقرب المكاني من بناتهم، و هذا شئ لم يحصل عليه الكثير منهم منذ فترة طويلة. |
Kız daha yeni tabii ama bir süredir tozunun alınmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لابد أنها الفتاه الجديده بالطبع لكني أرى أنه لم يُنظف منذ مده |
bir süredir birlikte değildik, yani çizelgenin dışına çıkmış olabiliriz. | Open Subtitles | لم نكن شريكان لفترة طويلة, ربما، ربما لم ننظم الوقت |
Çünkü Connecticut'ta yaşıyorum. Çok uzun bir süredir buraya gelmiyordum. | Open Subtitles | لأني أعيش في كونتيكت ولم آتي لهنا منذ وقت طويل |
bir süredir oraya gitmedim. Orayı çok severim. | Open Subtitles | لم أذهب لهناك منذُ فترة فأنا أُحب ذلك المـكان |
Benimle yatmanın nasıl olduğunu uzun bir süredir merak ediyormuşsun gibi konuştun. | Open Subtitles | تقول هذا كأنك تتسائل من مدة إذن تعتقدين أننى أستمتع بالنوم معكٍ |
Size az önce bir fotoğrafını gösterdiğim arkadaşım Chris, bir süredir akıl hastalığıyla savaş veriyordu. | TED | ان صديقي كريس .. الذي اريتكم صورته من قليل كان يعاني من بعض المشاكل العقلية لفترة من الزمن |
Uzun bir süredir lastik kıtlığı çekiliyordu. | Open Subtitles | الخساره المؤكده امامنا فى ذلك الوقت أنه لن يكون هناك مصدر للمطاط لفتره غير معروفه |