Babamız herhangi bir anlaşma imzalamadan önce, size bir sürprizi var. | Open Subtitles | حسنا، قبل أبينا علامات أي عقود كان لديه مفاجأة بالنسبة لك |
Başka bir şey söylemeyeceğime dair söz verdim, fakat sanırım, sana bir sürprizi var. | Open Subtitles | .. وعدته بأن لا أقول أكثر من ذلك ولكني أعتقد أن لديه مفاجأة لك |
bir sürprizi varmış. Bize bu akşam söyleyecek. | Open Subtitles | تقول أن لديها مفاجأة ستخبرنا بها الليلة و تحتفل |
Ve okuldan geldiğimizde bize de bir sürprizi vardı. | Open Subtitles | "وكانت لديها مفاجأة بانتظارنا عند وصولنا للمنزل" |
Ve unutmayın çocuklar, her kutuda Bayan Hockenburger'in güzel bir sürprizi... | Open Subtitles | و لا تنسوا، ياأطفال، هناك مفاجأة أنيقة داخل كل صندوق من السيد هوكنبورغر في... |
Az da olsa bana bir sürprizi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ولم اعلم ان هناك مفاجأة تنتظرني |
Gülümsedi ve benim için son bir sürprizi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنه ابتسم و قال بأنه يملك مفاجأة أخيرة من أجلي |
Bana bir sürprizi varmış, yani söylediğin şey doğru olamaz. | Open Subtitles | ،"قائلاً بها "أنه يملك مفاجأة لي إذن ما تقولينه لا يمكن أن يكون حقيقياً |
Ah. İyi görünüyorsun, birader. Babamın senin için küçük bir sürprizi var. | Open Subtitles | آه، أنا سعيد برؤيتك يا أخي، إن أبانا لديه مفاجأة صغيرة لأجلك! |
Uçaktan arıyor, bizim için bir sürprizi varmış. | Open Subtitles | إنه يتصل من الطائرة. قال إن لديه مفاجأة لنا. |
Evet, öyle. Nick'in sana bir sürprizi var. | Open Subtitles | نعم ، سنلاقيه ، إن " نيك" لديه مفاجأة لك |
Karımı bekliyorum. Bana bir sürprizi varmış. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}أنتظر زوجتي, لديها مفاجأة لي |
Senin için büyük bir sürprizi var. | Open Subtitles | لا عليك لديها مفاجأة كبيرة لك |
Sana bir sürprizi var. | Open Subtitles | لديها مفاجأة لك |
- Büyük bir sürprizi varmış. | Open Subtitles | وقالت أن هناك مفاجأة كبيرة |
Benim için son bir sürprizi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه يملك مفاجأة أخيرة من أجلي |
Çıkarken, bana bir sürprizi olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | بينما نغادر قال أن لديه مفاجأة لي... |