Kız bir saat sonra uçup gitmişti. Tanrı bilir neredeydi. | Open Subtitles | تصل لمكان لا يعلمه إلا الله بعد ساعة من القيادة |
Bu dallar koptuktan bir saat sonra kadar birbirine tekrar tutturulmuş. | Open Subtitles | فسأقدّر أن هذه الأغصان قد جُمعت معا بعد ساعة من قطعها. |
bir saat sonra ulusal kanalın bulunduğu binada oturuyorsunuz, bir konuşma programındasınız ve hikayeyi anlatıyorsunuz. | TED | بعد ساعة واحدة ، انت تجلس داخل مبنى التلفزيون القومي في برنامج حواري ، و تخبر العالم بالقصة. |
Sadece bir saat sonra kapıda bizimle buluş. | Open Subtitles | فقط قابلنا بالخارج ، في غضون ساعة تقريباً. |
Bu tarifeli bir sefer değil. O bir saat sonra gelir. | Open Subtitles | هذه ليست العربه العاديه, انها ليست على الخط الا بعد ساعه. |
Yayılıyor da. bir saat sonra 2 kişi daha hastalandı. | Open Subtitles | وهو ينتشر، اصبح لدينا حالتين خلال ساعة واحدة |
bir saat sonra, Bethesda'taki Memorial Köprüsü'nde olmanı söylüyor. | Open Subtitles | يقول يكون في الجسر التذكاري في بيثيسدا في ساعة واحدة. |
Davadan bir saat sonra odasında kalp krizinden öldü. | Open Subtitles | ، فى غرفته ، بعد ساعة من المحاكمة . توفى بنوبة قلبية |
Alina'nın babasını bulduk, bir saat sonra bina patladı. Bu kaza değildi. | Open Subtitles | نحن وجدنا لألينا أباها ، بعد ساعة من ذلك كان المكان يشتعل ، إنه ليس حادثاً |
Vefatınızdan bir saat sonra BH vücudunuzu bir bölmeye naklediyor ve sıfırın altında 196 derecede donduruyor. | Open Subtitles | بعد ساعة من انتقالكم سيقوم برنامج إطالة الحياة بتحويل جسدك إلى خلية متجمدة حيث يتم تجميدكم عند 196 درجة تحت الصفر |
bir saat sonra ajansı ararım telefonu açarsın, tamam? | Open Subtitles | هيا حبيبتي من فضلك، سأتصل بك في الأستوديو بعد ساعة واحدة وداعا |
bir saat sonra orada olacağım. Eminim Michael istasyondadır. | Open Subtitles | سوف نصل بعد ساعة واحدة مايكل سيكون في المحطة بالتأكيد |
Bu, ameliyattan bir saat sonra. | Open Subtitles | هذه بعد ساعة واحدة من العمليّة الجراحيّة |
Sadece bir saat sonra kapıda bizimle buluş. | Open Subtitles | فقط قابلنا بالخارج في غضون ساعة تقريباً .. |
Arayan olursa bir saat sonra döneceğimi söyle. | Open Subtitles | أنا خارجة لو فيه أي مكالمة قول إني هرجع في غضون ساعة |
- Sakin ol. bir saat sonra beni bu telefondan ara. Ne yapabileceğime bakacağım. | Open Subtitles | اهدئي و اتصلي بي بعد ساعه و سأرى ما يمكنني فعله |
Jason Hurley' le Monica' dan ayrıldıktan bir saat sonra yattığını öğrendiklerinde sen de katılamayacaksın. | Open Subtitles | ليس حينما يعرفون انك نمت مع جاسون هارلى بعد ساعه من انفصاله عن مونيكا |
Resepsiyon bir saat sonra başlayacak. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | سيبدأ الإستقبال خلال ساعة واحدة أراك بعد ذلك |
Çünkü bir saat sonra kapı seçmenlere açılıyor. | Open Subtitles | لأن فتح الباب ل إلى الهيئات المكونة في ساعة واحدة. |
Evinden çıkıyorsun ve bir saat sonra, bir kuyuda köpek gibi boğuluyorsun. | Open Subtitles | يخرج من هذا المنزل و بغضون ساعة يغرق مثل كلبٍ في بئر. |
Gelgit var. bir saat sonra New Jersey'den çıkarırdık. | Open Subtitles | ساعة أخرى من المد وكان المد سيسحبه إلى جيرسي. |
Yani, çalışacak bir piyanoya ihtiyacım olurdu ve bir saat sonra bir hayranımın evindeydim. | TED | لذا انا احتاج إلى بيانو لأتدرب عليه، وبعد ساعة من ذلك اكون في بيت معجب. |
bir saat sonra hemşiresini kovdu ve şimdi ihtiyacı olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | لقد طرد ممرضته بعد سّاعة وتقول الآن بأنّه ليس بحاجة إلى واحدة |
Teknisyenler geldi ve bir saat sonra bağlandı. | Open Subtitles | لقد آتى الفنيون و أصلحوه وكان يعمل بعدها بساعة |
bir saat sonra o yemekte olmalıyım. Hayatım buna bağlı. | Open Subtitles | يجب أن أكون في العشاء خلال سّاعة حياتي كلها تعتمد على هذا |
ve bir saat sonra yaşayacak olmanın tek yolu abini nerede bulacağımı söylemen. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة التي يمكنك المغادرة بها في الساعة القادمة هي ان تخبرني أين سأجد أخاك |
Ben de öğle yemeği almaya geldim ama bir sonraki randevum zaten bir saat sonra. | Open Subtitles | لقد أتيت لشراء وجبة الغذاء لن يحين موعدي التّالي قبل ساعة من الآن |
bir saat sonra her zamanki yerimizde buluşalım mı? | Open Subtitles | هل يمكن أن تقابلني في خلال ساعة في المكان المعتاد؟ |