Geçmiş hayatında büyük bir savaşçı ya da kral olmalı. | Open Subtitles | لابد أنهُ كان محارب عظيم أو ملك في عصراً ماضي |
Kim olsa başka bir savaşçı için aynı şeyi yapardı. | Open Subtitles | أنه أمر لكان يفعله أي منا من أجل محارب أخر |
Küçük tek kişilik bir savaşçı dış savunmayı geçebilir. | Open Subtitles | ان مقاتل واحد صغير يجب أن يكون قادر على اختراق الدفاع الخارجى |
Ama gerçek bir savaşçı asla vazgeçmez. Merak etmeyin usta, asla vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | و لكن المحارب الحقيقي لا يستسلم لا تقلق يا معلم لن أستسلم |
- Bunu bir kılıç olmadan ve bir savaşçı olmadan yaptım. | Open Subtitles | ! كيف فعلت ذلك؟ فعلتها بدون سيف وبدون أن أكون محاربة |
Ben bir savaşçı değilim. Olmak istediğimi de sanmıyorum. - Annen seninle çok gurur duyardı. | Open Subtitles | أنا لستُ محارباً ولا أعتقد أنني أريد أن أكون كذلك |
bir savaşçı, gerçek güce sahip olmak için bir şansım vardı! | Open Subtitles | لقد سنحت لي الفرصه لتكون لدي القوه الحقيقيه لكي اصبح محارب |
Hindistan'da birbirini izleyen kırk savaşı kazanmış tek bir savaşçı vardır. | Open Subtitles | هنالك محارب واحد فى كل الهند انتصر فى 40 معركة متتالية |
Ama bu makama geldiğinden beri içinde bir savaşçı belirdi. | Open Subtitles | ولكن هناك محارب ظهر فيك منذ أن أخذت هذا المنصب |
Ama onun yerine şef yapmak istedikleri başka bir savaşçı da bulamamışlar. | Open Subtitles | و لكن لم يكن بمقدورهم أن يكتشفوا أى محارب آخر يمكنهم وضعه فى مكانه |
Babası gibi iyi bir savaşçı olacak. Olmalı. | Open Subtitles | هو سيكون محارب لطيف بسبب أبّيه يجب أن يكون |
Birini hissediyorum. Burada başka bir savaşçı daha var. | Open Subtitles | أشعر بوجود شئ ما محارب آخر موجود بالمكان |
Bir kılıcı böyle kullanmak için büyük bir savaşçı olmak gerekir. | Open Subtitles | ولكن أن يحتاج إلى مقاتل عظيم لحمل هذا السيف |
Fiziksel olarak sana denk bir savaşçı yok. Ama işte zayıflığın da bu. Şüpheler. | Open Subtitles | جسديا لا يوجد مقاتل بمستواك لكن هنا تكمن نقطه ضعفك |
bir savaşçı bunu asla yapmaz işte. İnandığı şey uğruna ölümüne dek savaşır. | Open Subtitles | اسمع، المحارب لا يفعل ذلك أبداً هو يقاتل حتى الموت، لشيءٍ يؤمن به |
Bu benim yedeğim. Gerçek bir savaşçı asla kasksız dolaşmaz. | Open Subtitles | إنها خوذتي البديلة المحارب الحقيقي لا يكون كذلك دون خوذته |
Bir gün senin gibi büyük bir savaşçı olacağım. | Open Subtitles | كلها أيام قليلة حتى أًصبح محاربة عظيمة مثلك |
İyi bir savaşçı olmak için hepsini dengelemelisiniz. | Open Subtitles | وكى تكون محارباً جيداً . ينبغى أن تجمع بينهم كلهم فى توازن |
O boydaki bir savaşçı uzayın böyle derinliklerine kendi başına gelemez. | Open Subtitles | أى مقاتلة بذلك الحجم لا تستطيع أن تذهب الى هذا العمق فى الفضاء بنفسها |
O eğitilmiş olabilir, fakat ben bir savaşçı olarak doğdum. | Open Subtitles | ربما تكون هى قد تدربت اما انا فقد ولدت محاربا |
Sakın sen düşünme Heini. İyi bir savaşçı ol ve düşünme asla. | Open Subtitles | لا تفكر أبدا يا هاينى كن مقاتلا جيدا و لا تفكر مطلقا |
En fazla 40 kilo ama tam bir savaşçı! | Open Subtitles | وزنها بالتسعين لكنها مقاتله |
Asil bir savaşçı olmak için yeterince potansiyelin var, ama herşeyi oluruna bırakıyorsun ve herkesin de etrafında olmasını istiyorsun. | Open Subtitles | لديك إمكانيات نبيلة لمحارب عظيم وكل من حولك |
Aşil gibi büyük bir savaşçı olmanıza gerek yok, büyük bir kral veya bir kahraman olmanıza da. | TED | ليس عليك أن تكون محاربًا عظيمًا كا أكليس أو ملك عظيم أو بطل |
Güreşçi, ben erkeğim, bir savaşçı! | Open Subtitles | أيها المصارع ، أنا رجل ، مُحارب |
Biz bir savaşçı istiyoruz, profesör değil. | Open Subtitles | -نحتاج إلى مناضل ، ليس لبروفيسور |
Büyük bir savaşçı oldu, yol göstericim Bra'tac ile geziyor, sözümüzü yayıyor. | Open Subtitles | سيصبح مقاتلاً عظيماً , إنه يتنقل مع معلمي , بريتاك لنشر قضيتنا |
Bende onu bir savaşçı olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريده أن ينشأ كمحارب أيضاً |