Bir devlet memuru olmaya karşı bir ilgim yoktu, ceza hukukuna karşı bir ilgim yoktu ve kesinlikle de bir savcı olabileceğimi düşünmüyordum. | TED | لم يكن لدي اهتمام في أن أكون موظفا حكوميا، أو اي اهتمام في القانون الجنائي، ولم أفكر قطعا في أن أكون مدعي عام. |
İyi bir savcı Büyük Jüri'ye jambonlu bir sandviçi bile dava ettirebilir. | Open Subtitles | مدعي عام جيد يمكنه الحصول على هيئة محلفين كبرى لتتهم أي أحد |
Demem o ki; sen bir polissin, ben de bir savcı. Bizler de tartışmadan tanışamayacaksak, dünya ne hale geliyor dersin? | Open Subtitles | ما اقصده انك شرطي وانا مدعي عام اذا امكننا التعارف بدون جدال, فمالذي سيحدث للعالم؟ |
Bence özel bir jüriyi hak ediyordu ya da en azından, başkan mutlaka bağımsız bir savcı atamalıydı. | Open Subtitles | أظن أنها تستحق لجنة مُحلّفين خاصة.. وإذا لم يكن ، فيجب على الرئيس أن يعيّن نائب عام مستقل |
Biraz nüfuzumu kullandım yukarıdakilere David Rosen'ın çok zeki bir savcı yardımcısı ve elimdekilerin en iyisi olduğunu, ona ihtiyacım olduğunu ceza olayını geride bırakıp sıfırdan başlamaya hazır olduğunu geçmişi ve Olivia Pope'u artık saplantı yapmadığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرت السلطات أن دايفيد روزن مساعد نائب عام بارع، الأفضل لدي، وأنني بحاجة إليه، |
Size bir savcı değil hakem lazım. | Open Subtitles | لستم بحاجة إلى مدّع عام بل إلى حكم |
Bu özel gününüzde huysuzluk ediyor olmak istemem ama ne zamandan beri bu şehirdeki bir savcı günlük gazeteye haber vermeden sanığı ortaya çıkarır oldu? | Open Subtitles | لا أقصد إزعاجَك في يومك المميّز هذا منذ متى يعقد المدعي العام في هذه المدينة مؤتمراً صحفيا ولا يدعو صحيفة يوميّة ؟ |
Yine de eğer bizle işbirliği yapmazsan herhangi bir savcı senin suçlu olduğunu düşünecektir. | Open Subtitles | لكن إذا لم تتعاون معنا اي مدعي عام سيعتقد أنكَ قتلتها |
bir savcı olarak, Bayan Watkins şehrin gözetim ağının kapsamını iyi bilir. | Open Subtitles | كا مدعي عام السيدة ويتكنز من شأنها أن تعلم أن مخارج المدينة مراقبة |
Dün Los Angeles'ta bir savcı yardımcısı öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتل مدعي عام البارحة في لوس أنجليس. |
Sen bir savcı olabilirdin. | Open Subtitles | كان بإستطاعتكَ أن تكون مدعي عام. |
Avukat gibi davranan bir savcı? | Open Subtitles | مدعي عام ينتحل شخصية محامي؟ |
Peter Florrick'in ofisinde bir savcı yardımcısı Yargıç Baxter ile olan ilişkini sorup duruyor. | Open Subtitles | (مساعدة مدعي عام في مكتب (بيتر فلوريك تسأل عن علاقتك (بالقاضي (باكستر |
Bugün özel bir savcı geliyor. | Open Subtitles | حصلنا على مدعي عام |
Drew Stafford da iyi bir savcı. | Open Subtitles | درو ستافورد مدعي عام جيد |
Veya bir savcı, bazı durumlarda. | Open Subtitles | او مدعي عام في بعض الحالات |
Federal bir savcı. Adı Steve Patterson. | Open Subtitles | نائب عام فيدرالي يدعى (ستيف باترسون) |
Federal bir savcı. Adı Steve Patterson. | Open Subtitles | نائب عام فيدرالي يدعى (ستيف باترسون) |
bir savcı gerekiyor. | Open Subtitles | تحتاجون إلى مدّع عام |
Kore'de bir savcı, adaleti sağlamak için gerekirse yalnız kalmalı. | Open Subtitles | المدعي العام في كوريا، من أجل تحقيق العدالة، عليه أن يكون منعزلاً. |
Knox ve özel ekipteki bir savcı arasında bir husumet yaşandı. | Open Subtitles | لقد وقع حادث بين (نوكس) ومساعد المدعي العام في القوة الخاصة |