Fırının içinde 0 ve bilinmeyen, rastgele üretilen bir seri numarası vardı. | TED | كان لديه صفرًا بداخل فرنه ورقم مجهول، تم إنشاء رقم تسلسلي بشكل عشوائي. |
Eklemde ameliyatı yapan doktoru bulabileceğimiz bir seri numarası olur. | Open Subtitles | البولو من الرياضات الخطرة داك : نعم المفصل يحتوي على رقم تسلسلي ويمكن أن يقودنا الى الدكتور الذي قام بالعملية |
"Kasanın çekmecesinin altında bir seri numarası var." | Open Subtitles | ليدنا رقم تسلسلي بأسفل جارور المال. |
Her bebeğin ayağında bir seri numarası var. | Open Subtitles | كل طفل لديه رقم تسلسلي على رجله |
İncelemelerden Anne'nin kamerasına ait bir şey çıkmadı ama laboratuvar lens üzerinde bir seri numarası buldu. | Open Subtitles | التدقيق بالمكان لمْ يُسفر عن إيجاد الكاميرا، لكن وجد المختبر رقماً تسلسلياً على تلك العدسة. |
Hayaletime bir seri numarası yerleştirmelerine müsaade etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح لهم بأن يضعوا رقماً تسلسلياً على شبحي. |
Bu etikette, bir seri numarası bulunan bir RFID çip vardır ve bu balığı tüm tedarik zinciri boyunca takip eder. Herhangi bir limanda, kamyonda veya fabrikada o balığın varlığını algılamayı kolaylaştırır. | TED | وفي هذه العلامة، توجد شريحة RFID ذات رقم تسلسلي فريد، وهذه العلامة تتّبع السمك عبر سلسلة الإمداد بأكملها وتجعل من السهل حقًا استشعار وجودها في أي ميناء كان أو على أي شاحنة أو في أي مصنع معالجة. |
Hey millet, dilinde bir seri numarası var. | Open Subtitles | هنالك رقم تسلسلي على الرقعة |
Kutunun içinde yazan bir seri numarası var. | Open Subtitles | بداخلها، هناك رقم تسلسلي. |
Üzerinde bir seri numarası var. | Open Subtitles | وهناك رقم تسلسلي على الجانب. |
Her parçanın kendisine has bir seri numarası var. | Open Subtitles | رقم تسلسلي خاص |