Daireme geri döndük, kızlarım yemek masasında boyama yapıyorlardı ve masada garip bir sessizlik oldu. | TED | عدنا إلى شقتي، وكانت بناتي يرسمن بالألوان على طاولة غرفة الطعام، وكان هناك صمت مطبق. |
Sonra büyük bir sessizlik oldu hem gökyüzünde hem de yerde. | Open Subtitles | وكان هناك صمت .. صمت عظيم في السماء وعلى الأرض |
Ardından kat'i bir sessizlik oldu. Şok olmuştuk. | Open Subtitles | ثم ساد صمت مطلق لدقيقة تجمدنا فيها من الصدمة |
İlk buluşmamızdı, sonra aniden bir sessizlik oldu. | Open Subtitles | لقد كان موعدنا الأول، كان هناك لحظة صمت غريبة. |
Ve bir sessizlik oldu... o korkunç sessizliklerden hani bir şeylerin ters gittiğini anlarsınız ya... | TED | و كان هنالك صمت... ذلك النوع المخيف من الصمت عندما تعلم أن هنالك شئ ليس على ما يرام. |
diye sordum ve uzun bir sessizlik oldu, ben de kendi kendime "Acaba beş mi diyecek, | TED | وأطبق صمت طويل، فكرت في سري، "هل سيقول خمسة؟ |
Uzun ve tuhaf bir sessizlik oldu ve sonunda, "Peki, tatlım, boşver, geldiğin için teşekkürler, hoşça kal!" | TED | كان هناك صمت طويل مُحرج، وأخيراً: "حسناً يا عزيزتي، لا عليكِ، شكراً لكِ على حضورك، إلى اللقاء!" |
Çok saçma bir sessizlik oldu. Ne diyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | و كان هناك صمت قلق و لم أدر ما أقول |
Sonra korkunç bir sessizlik oldu ve şöyle dedi, benim eşim... | Open Subtitles | ثم حلّ صمت رهيب, وبعدها قالت زوجتي |
dedim. (Gülüşmeler) Hatta uzun bir sessizlik oldu ve dedi ki, "dünyada çok fazla tavuk var." | TED | ( ضحك ) وبعد صمت طويل على الهاتف قال " يوجد الكثير من الدجاج في العالم !!! " |
"...bir sessizlik, korkunç bir sessizlik oldu." | Open Subtitles | كان هناك صمت ، صمت فظيع |
Herkeste bir sessizlik oldu. Bu sözler insanların çenesini kapatmaya yetti. | Open Subtitles | صمت الجميع أسكتهم مييك جميعاً |