Bu yüzden, her zaman belirli bir seyirci türündense kendimi memnun etmek için yazarım, çünkü seyirciyi, kendinizi bildiğiniz gibi bilemezsiniz. | TED | لذلك، دائمًا ما أكتب لأرضي نفسي، وليس لإرضاء نوع معين من الجمهور، لأنك لا تعرف الجمهور كما تعرف نفسك. |
Bir müşteri, bir seyirci, katılımcı olan bir kişi. | TED | فهي عبارة عن المستخدم ، الجمهور ، الشخص الذي يتفاعل معها. |
Bu iyi eğitimli bir seyirci topluluğu ve sadece birkaç el görüyorum. | TED | هذا الجمهور عالي التعليم، ولا أرى سوى عدد قليل من الأيدي. |
Onu bir seyirci olarak ilk defa izliyordum. | Open Subtitles | ايقنت شيئا هذه هي المرة الأولى التي اكون بها من الجمهور |
Etkinlikten bahsettiğim birkaç kişi ve Müslüman cemaati haricinde hiç kimsenin bundan haberi yok o yüzden ilginç bir seyirci kitlesi olacak. | Open Subtitles | ما عدا القليل الذين قُلت لهم لا أحد سيعلم عنه ما عدا المجتمع الإسلامي لذا سيكون الجمهور مثير للاهتمام |
bir seyirci en çok neye bayılır, bir şampiyona mı yoksa bir mazluma mı? | Open Subtitles | ما الذي يعشقه الجمهور حتى أكثر من بطل أو مستضعف ؟ |
I tahmin ı gerçekten fark asla. bir seyirci olmak gibi ne kadar ı. | Open Subtitles | أظن أنّي لم أدرك حقاً كم أود أن أكون واحد من الجمهور. |
(Gülme) Aslında o kadar da komik değil bu. (Gülme) ama bana nasıl bir seyirci ile karşı karşıya olduğumu anlamama fırsat veriyor bu yüzden geri dönüşünüzü takdir ediyorum. | TED | (ضحك) إن الأمر ليس مضحكا جداً -- (ضحك) -- لكنه جعلني أرى نوع الجمهور الذي أتعامل معه، لذا إنني أقدر ردة الفعل. |