şeklindeydi. Bu statükoyu korumak üzerine tasarlanmış bir sistemdir, büyük ve müdahaleci bir hükümet statükosunu. | TED | وهذا هو نظام الذي صُمم لإنقاذ الوضع الراهن، بما في ذلك الوضع الحالي لحكومة ضخمة و جائحة. |
Ama işini yaptığı zaman, işitmemiz inanılmaz, çok iyi bir sistemdir. | TED | لكن عندما يعمل بكفاءة، فإن سمعنا هو نظام أنيق مذهل. |
Çünkü insan aklı, çok parçalı, karmaşık bir sistemdir ve bu parçaların bazıları diğerlerini engeller. | TED | ذلك بسبب أن العقل البشرى هو نظام مُعقد مكون من أجزاء كثيرة , وبعض هذه الأجزاء يستطيع أن يكبح الأجزاء الأخرى. |
Aydınlık Oda, girdi ve çıktı uzaylarının aynı yerde olduğu bir sistemdir. | TED | الغرفة المضيئة هي نظام تُعتبر فيه مدخلات ومخرجات الفضاء مرتبطة ببعض. |
Aynı biçimde, doğanın kendisi bilimimizi kanıtlamak için kullandığımız fiziksel bir referanstır ve bizim çoğalan anlayışımızdan oluşan kurulmuş bir sistemdir. | Open Subtitles | و كذلك الطبيعة، فهي المرجع المادي الذي نستخدمه لإثبات صحة علومنا - و هي نظام ثابت موجود بالفعل |
Venüs projesinin önerdiği günümüz öğretilerinden tamamen farklı bir sistemdir bilim adamlarından hiçbir zaman sıkıcı ve monoton işleri ortadan kaldırmalarını ulaşımdaki kazaları ortadan kaldırmalarını insanların yüksek yaşam standartlarına sahip olabilmelerini yiyeceklerimizdeki zehirleri ortadan kaldırmalarını temiz ve verimli enerji kaynakları bulmalarını istemedik bunu yapabiliriz | Open Subtitles | ما يقترحه مشروع فينوس هو نظام مختلف تماما مُــحدثٌ إلى خبرة العصر الحاضر |
Beni asıl vuran çerçevesi içinde yaşadığımız temeli çatlamış sistemin kendisiydi. Ve sonunda anladım ki, işletme sistemimiz, ekonomimizin işleme biçimi, ekonomimizin kuruluş biçimi kendi içinde bir sistemdir. | TED | ما أذهلني حقا بأن النظام نفسهُ، منظومة العمل التي نعيش فيها، مليءٌ بالعيوب أساسا، وأدركت في نهاية المطاف بأن نظام تشغيلنا، وهي الطريقة التي يعمل بها نظامنا الاقتصادي، والتي بني عليها نظامنا الاقتصادي ، هو نظام بحد ذاته. |
Eğer bunları inşa eden insanların sizi gelecek robot kıyametinden korumalarını bekliyorsanız -- (Kahkaha) --- bir yedek plana ihtiyacınız olabilir. (Kahkaha) Sadece söylüyorum. Sadece bunu bir düşünün. (Alkış) Kanun uygulayıcılar şu anda kapalı bir sistemdir. | TED | إذا كنت ممن يتوقع من هولاء الأشخاص حمايتك من القيامة الروبوتية القادمة - (ضحك) - آه، ربما يجب عليك التفكير في وضح خطة احتياطية. (ضحك) عليكم أن تفكروا في هذا. (تصفيق) تطبيق القانون هو نظام مغلق حاليا. |
Şöylediğim şey; iş bir sistemdir.. | Open Subtitles | ماقلته بأن التجارة هي نظام |
Matrix, bir sistemdir Neo. | Open Subtitles | المصفوفة هي نظام يا (نيو). |