Ayrıca bağımsız psikolog grubu başkanlığında bir soruşturma kurulu kurduğumu söyle. | Open Subtitles | وقال أنه أنشأ لجنة تحقيق من قبل مجموعة من علماء النفس |
bir soruşturma olacak Magnascopics'te dün gece ne oduğuna dair. | Open Subtitles | سيكون هناك تحقيق داخل ما حدث في ماجناسكوبيس ليلة أمس. |
Koreliler arasında ortak bir soruşturma yürütme çabaları sonuçsuz kaldı. | Open Subtitles | الجهود الرامية الى اجراء تحقيق مشترك بين الكوريتين قد فشلت |
Ofisim polis birimindeki sayısız suçlamalarla ilgili bir soruşturma başlattı. | Open Subtitles | إن مكتبي يقود تحقيقاً في عدة تهم داخل دائرة الشرطة |
İç işleri bu bölge de çalışanların yasak olduğunu, göz önüne alarak yoğun bir soruşturma başlattı. | Open Subtitles | وتقوم إدارة الشئون الداخلية بتحقيق مكثف بما أن الدخول لهذه المناطق محصور على العاملين بالمخفر |
Eğer cinayete kurban gitmişse bir soruşturma olacağı akla yatkın olur. | Open Subtitles | ربما هناك شيء تغيب عنه في تشريح الجثة اذا كانت قد قتلت,وهذا معقول كان هنالك اهمال في التحقيق |
Şu an yapmamız gerektiği gibi, dahili bir soruşturma yürütmüşüz... izlenimi verir Christian. | Open Subtitles | يَعطي ظهورَ تحقيق داخلي مسؤول، الذي ما نحن مِنْ الضروري أَنْ نَعمَلَ، كريستين. |
Devam eden bir soruşturma var efendim. Detaylı bilgi veremeyiz. | Open Subtitles | إنه تحقيق جاري يا سيدي لا يمكننا الإدلاء بأية تفاصيل |
2008'de bir soruşturma açtık, ama çabucak faili meçhul hale geldi. | Open Subtitles | لقد فتحنا تحقيق فى 2008 لكنه سريعا ما اصبح قضية باردة |
Senin gibi ahmaklar yüzünden işe yaramaz bir soruşturma oldu. | Open Subtitles | بفضل الجهلة أمثالك نحصل على توبيخ بسبب تحقيق أولي سيء |
bir soruşturma olursa da mal varlıkları dondurulursa diye paralarını bu vakıfta saklıyorlar. | Open Subtitles | انهم يخفون اموالهم في هذه المؤسسة في حالة وجود تحقيق وتم تجميد ممتلكاتهم |
bir soruşturma olur da mal varlıkları dondurulur diye paralarını bu vakıfta saklıyorlar. | Open Subtitles | انهم يخبّئون أموالهم في هذه المؤسسة في حالة وجود تحقيق وتم تجميد ممتلكاتهما |
Mahkeme sistemimizdeki apaçık yolsuzlukları temizlemek için tam kapsamlı bir soruşturma başlatacağım. | Open Subtitles | سوف أفتح تحقيقاً موسعاً في تطهير في الفساد الواضح في نظامنا القضائي |
Baban Kutu'nun, Kara Delik Projesi'nden kaybolmasıyla ilgili resmi bir soruşturma başlattı. | Open Subtitles | والدكِ قد طلب تحقيقاً رسمياً بأمر إختفاء الصندوق من مشروع : |
Birşeyler elde edebilmemiz için aylarca süren bir soruşturma demek olacaktır ve bizim aylarımız yok. | Open Subtitles | و تحقيقاً كهذا سيأخذ شهوراً لكي نحصل على نتيجة منه |
Endişelenme Clark. Güvenlik ekibim eksiksiz bir soruşturma yapıyor. | Open Subtitles | لا تقلق كلارك فريقى الامنى يقوم بتحقيق شامل |
Bu nedenle bakanlığın geniş bir soruşturma başlatarak Ruh Emiciler'in Azkaban'dan o kadar uzakta olmasının ve izinsiz saldırıda bulunmasının nedenini araştıracağına eminim. | Open Subtitles | فمن المفروض أن الوزارة تقوم بتحقيق شامل حول سبب ابتعاد حراس أزكبان عن أزكبان ولماذا نفذوا هجوما دون ترخيص |
Pentagon çoktan bir soruşturma başlattı. | Open Subtitles | لقد بدأ البنتاجون بالفعل في التحقيق لقد وضعنا بريدها الإلكتروني وهاتفها تحت المراقبة ، ونراقبها حالياً |
Mücevher hırsızlığı ile ilgili bir soruşturma yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم ببعض التحقيقات بخصوص سرقه بعض المجوهرات |
Beyaz Saray'a da açıkladığım gibi biz devam etmeden, daha derin bir soruşturma yapılmalıdır. | Open Subtitles | كما أنني أحاول أن أشرح (للبيت الأبيض) ينبغي أن يكون هناك مزيدا من التحقيق قبل أن نمضي قدما نحو التناقضات -هناك مسألة أخرى تماما عن كتابة تقريرا آخر |
Bu federal bir iş. Devlet Avukatlık Bürosu'nda bir arkadaşım var. Onu arayabiliriz ama sonra bir soruşturma olur. | Open Subtitles | انها قضية فيدرالية , لديّ صديق في مكتب العدل يمكننا الاتصال به و لكن سيكون هناك تحقيقات |
Sorun şu ki, salgına neden olan kişiyi bulmak için medikal bir soruşturma yapmak zorundayız. | Open Subtitles | ايجاد الشخص الذي يسبب العدوى علينا إطلاق التحقيق الطبي |
bir soruşturma, araştırmamızı tehlikeye atabilir,.. | Open Subtitles | من المحتمل أن التحقيق قد يعرض بحوثنا للخطر |
bir soruşturma sırasında ortaya çıkacak tek bir tane küçük detay var. | Open Subtitles | هناك فقط تفصيل صغير واحد سيظهر أثناء التحقيق. |
Sosyal Birlik Partisi'nin bir üyesi aleyhine bir soruşturma var mı? | Open Subtitles | هل تتحققون من احد افراد حزب الوحدة؟ |
Vergi mükelleflerini uzun bir soruşturma masrafından kurtarmalı. | Open Subtitles | وأن توفر على دافعيّ الضرائب أموال ستصرف على تحقيقٍ مطوّل |