ويكيبيديا

    "bir sorundur" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مشكلة
        
    • ويستمر الوضع
        
    Beyin omurilik sızıntıları spina bifidalı bebeklerde önemli bir sorundur. Open Subtitles تسرب السائل الدماغي الشوكي مشكلة لدى الرضع المصابين بالسنسنة المشقوقة.
    Size erkek çocuklarla bir sorunumuz olduğunu anlatmak için buradayım, ve bu ciddi bir sorundur. TED أنا هنا لكي اخبركم عن المشكلة التي نواجهُها مع الاطفال الذكور وهي مشكلة جدية تخص الاطفال الذكور
    Yolsuzluk kesinlikle büyük bir sorundur, fakat ilk önce daha geniş bir çerçeveden bakalım. TED بالفعل، الفساد مشكلة كبيرة. لكن دعنا ننظر فقط إلى السياق الأكبر.
    Parça tesirli bombalar, toplumları nesiller boyu zedeleyip yokettiği için küresel bir sorundur. TED القنابل العنقودية هي مشكلة عالمية، حيث أن هذه الذخائر تواصل تدمير وإيذاء مجتمعات بأكملها ولأجيال عديدة قادمة.
    Onlardan birisine bakarsan, bu bir sorundur. Open Subtitles إما أن تنظر للناس بجسارة ويستمر الوضع هكذا
    Ve bildiğiniz gibi antibiyotikler kesinlikle gereğinden fazla reçeteleniyor. ama bu gıda tedariği ilgili bir sorundur. TED و تعلمون , بالتأكيد المضادات الحيوية قد أسرف في صرفها ولكنها مشكلة في تموين الغذاء
    Bu çizgisellik işi bir sorundur. Dokuz yıl önce TED هذا الخط المستقيم الذي تحدثنا عنه هو مشكلة. عندما وصلت إلى لوس أنجلوس
    Merhamet göstermenin oluşturduğu bir sorundur bu. Profesyonelce değildir. Open Subtitles تلك هي مشكلة المشاعر ، يا فتى إنها ليست عملية
    Bu durum Osmanlı tarihinde süregelen bir sorundur, oğullar sonuçta, babalarının yerini almak isterler. Open Subtitles لقد كانت مشكلة متكررة فى التاريخ العثمانى أبناء يحاولون إزاحة اّبائهم من على العرش
    Bu rüya kıza âşık olmanın yarattığı bir sorundur. Open Subtitles هذه مشكلة بالوقوع فى الحب مع فتاة أحلامك
    Bu uzun vadeli ilişkilerdeki genel bir sorundur. Open Subtitles في الواقع، إنها مشكلة مشتركة في العلاقات ذات المدى الطويل
    İstihbarat toplamada, ...az bilgi olması açıkça bir sorundur, ...ama bir sürü bilgi olması da oldukça kötüdür. Open Subtitles في عملية جمع المعلومات، المعلومات الصغيرة مشكلة واضحة لكن كثرة معلومات سيئة بشكل من الأشكال
    Kanlı idrar aslında böbreklerle alakalı bir sorundur, kardiyolojik bir sorun değil. Open Subtitles البول الدمويّ في الواقع مشكلة كلويّة لا قلبيّة
    Şimdi kamu ödeneklerini zimmete geçirme ciddi bir sorundur. Open Subtitles الآن، اختلاس الأموال العامة يمثل مشكلة خطيرة.
    Bu bir sorundur. Ürünleri taşımak daha da pahalı. Malların fiyatları artıyor, enflasyon etkileniyor. TED اه، مشكلة!" هذا مكلف جداً للتنقل بشكل جيّد. أسعار الأشياء الجيدة ترتفع، التضخم يتأثر.
    Büyük bir sorundur. Ekonomik bir suçtur. TED أنها مشكلة ضخمة. أنها جريمة اقتصادية.
    Tarikatlar, temel düşünce, konuşma ve birlik özgürlüklerini reddederek, üyelerinin psikolojik ve duygusal gelişimlerini engeller ve bu da, normal gelişim aktiviteleri ve aşamalarından mahrum kalan çocuklar için büyük bir sorundur. TED من خلال منع الحريات الأساسية كالفكر والتعبير وتكوين الجمعيات، تعيق الطوائف النمو النفسي والعاطفي لأتباعها، وهي مشكلة أساسية للأطفال، الذين يحرمون من الأنشطة التنموية المعتادة والأحداث المهمة.
    Apple gibi şirketlerin, insanların kolayca şifreleme yapabilmesini sağlamasının muhteşem bir şey olduğunu düşünürken; eğer kendilerini devletin gözetiminden koruyabilenler yalnızca zengin ve güçlülerse, bu, bir sorundur. TED بينما أفكر بأنه لشيء عظيم أن شركات مثل أبل تجعل من السهل على الناس التشفير، إذا كان الوحيدين الذين يحمون أنفسهم من رقابة الحكومة هم الأغنياء وأصحاب السلطة، تلك مشكلة.
    Onlara bakmasan bile, bu bir sorundur. Open Subtitles أو لا تنظر إليهم إطلاقاً ويستمر الوضع هكذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد