bir tüccar havai fişek gösterisi önerdi ama çok gösterişli olur diye düşündüm. | Open Subtitles | تاجر محلّي اقترح عرض ألعاب نارية لكني أحسست أنه قد يكون تباهيًا قليلًا |
150 yıldan fazla bir süre önce... zengin bir tüccar atlıkarınca yı bir yetime verdi. | Open Subtitles | منذ اكثر من 150 عام مضت اعطى تاجر غني احدى العاب الملاهى الى ملجأ ايتام |
Güvenilir olmamak bir tüccar için ölümdür. | Open Subtitles | فأنتَ توكل المهمة الى تاجر يمكنك الاعتماد عليهِ. |
Bakır alan bir tüccar seni Yetro'nun çadırında görmüş. | Open Subtitles | أحد التجار الذين يشترون النحاس شاهدك فى مخيمات جيثرو |
İster inan ister inanma, zayıf bir tüccar gibi göründün. | Open Subtitles | سواء كنت مدمناً أو لا, ستتم رؤيتكَ ! كتاجر ضعيف |
Muhammed'in Ermenicedeki karşılığı Mehmet'tir. "...bir tüccar sanki Allah'ın takdiriyle, onlara bir vaiz gibi görünmüştür. | Open Subtitles | هذا الاسم الدارج لمحمد بالارمينيه .. تاجر كما لو أنه بأمر من الله ظهر إليهم كواعظ |
Calvino Pallavicini, zengin bir tüccar. | Open Subtitles | واسعة القوة والنفوذ كالفينو بلافيشني هو تاجر الثروة |
Ama şimdi dürüst, iyi kalpli ve yetenekli bir tüccar kandırılıyor. | Open Subtitles | دون أن تعول كثيرًا على المقارنة ليس سوى تاجر صادق ماهر وطيب القلب والآن يغُش بزبائنه؟ |
Daha sonra yeni bir tüccar uğrayacak. Onunla tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | لدي تاجر جديد سيأتي لاحقا وأريدك أن تقابله. |
Seyahat eden bir tüccar için mallarına karşı bu kadar dikkatsiz olması iyi bir şey olmasa gerek. | Open Subtitles | ليس مِنْ مصلحة تاجر جوّال أنْ يكون مهملاً مع بضائعه |
Bağdat'ın ünlü pazarında bir tüccar varmış. | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك تاجر في سوق شهير ببغداد |
"Bir zamanlar, Bağdat'taki ünlü bir pazarda bir tüccar varmış." | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك تاجر في سوق شهير ببغداد |
Ana cadde üzerinde bunu satan bir tüccar buldum. Başı oynayan başsız bir oyuncak. | Open Subtitles | وجدت تاجر فى الشارع الرئيسى يبيع هذه، فارس مقطوع الرأس |
Şehirde bizden alan bir tüccar var. | Open Subtitles | هناك تاجر فى المدينة يشتريها منا |
Peki kanunsuz soytarı bir tüccar neden az bulunur bir sivil savaştan vazgeçiyor özel koleksiyonları satabildiği için parası var. | Open Subtitles | إذاً ما الذي يدفع تاجر آثار محتك للتخلي عن وثيقة حقيقية من الحرب الأهلية ؟ كان بإمكانه بيعها إلى أحد هواة التجميع مقابل مبلغ ضخم |
Bu bana kendi gençliğimde başıma gelen bir olayı hatırlattı. bir tüccar, sandık ile kasabama geldi... | Open Subtitles | أتعلم، ذلك يذكرنى بحادثة فى صغرى لقد جاء تاجر إلى قريتى ومعه قفص... |
Bir prenses olmak isterdim, bir pilot, bir tüccar, ve... şampiyon. | Open Subtitles | أنا أردتُ أن أكونَ أميرة طّيار تاجر |
Bakır alan bir tüccar seni Yetro'nun çadırında görmüş. | Open Subtitles | أحد التجار الذين يشترون النحاس شاهدك فى مخيمات جيثرو |
Bir keresinde bir tüccar bana, Ermenistan'dan beyaz turna hediye etmişti. | Open Subtitles | أحد التجار أهداني يوماً كركي أبيض من أرمينيا الصغرى |
Bir savaşçı kadar korkusuz ve bir tüccar kadar kurnaz. | Open Subtitles | إنه لايخاف شيء وبارع كتاجر |