Bak, bir takımda olmanın en eğlenceli kısmı, takımın bir parçası olmaktır ve sen anlayamazsın çünkü asla onlardan birinde değildin. | Open Subtitles | انظر، المتعة في أن تكون في الفريق أن تكون جزء من الفريق وأنت لن تعرف ذلك لأنك لم تكن في فريق أبداً |
Babası terörist olan bir müslüman çocuk.... amerikalı bir takımda oynuyor.. | Open Subtitles | طفل مسلم كان والده ارهابي يلعب في فريق امريكي |
Biliyorum haber ekibinde olmak gerçek bir spor değil ama gerçekten de bir takımda olduğunu hissediyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنها ليست رياضة حقيقية لكن كوني في فريق الأخبار يشعركِ وكأنكِ بالفعل في فريق |
Farklı zamanlarda, farklı uzmanlıklara sahip olmalısınız. Sabit roller veya sabit bir iş yok. Daha önce yapılmamış birçok şey yapmanız gerekiyor. Bunu da sabit bir takımda yapamazsınız. | TED | يجب عليك أن تمتلك خبرات مختلفة في أوقات مختلفة، لا يوجد لديك قواعد أو إنجازات ثابتة، ستقوم بالعديد من الأشياء التي لم تعملها قبلاً، ولا يمكنك أن تفعل ذلك في فريق متزن. |
İnanılmaz yetenekli, sevecen, ancak en önemlisi, iyi eğitimli akıl sağlığı uzmanlarının olduğu bir takımda çalıştım. | TED | كنت متميزًا جداً. عملت في فريق من الموهوبين ويتّسمون بالرأفة ولكن الأهم من ذلك، متخصصون ومحترفون من العاملين بالصحة النفسية. |
Evet! O aletle çok iyisin. Herhangi bir takımda oynuyor musun? | Open Subtitles | -نعم ، أنت تجيد استعمال العصا هل أنت عضو في فريق ؟ |
Barbekü dünya şampiyonluğuna sahip bir takımda yer aldım. | TED | كنت عضواً في فريق ربح بطولة العالم في الشواء (الباربيكيو) |