İşte yine karşımızda rüşvetçi bir hergele var ki onu da alaşağı edeceğiz, ...başka bir tanesi çıkıverecek, sonra Bir tane daha. | Open Subtitles | إنّه مجرّد حلقة أخرى في سلسلة طويلة من الفسدة السافلين ذلك ما تعرفين، نُطيح به، ويظهر واحد آخر فجأة، على نحو متكرّر |
Zorlukları çözümlere dönüştürmeden önce Bir tane daha, maymunlar ve elmalarla ilgili olan. | TED | واحد آخر قبل أن نقلب التحديات إلى حلول، يتعلق بالقردة والتفاح. |
Bir tane daha, lütfen. Ee, biri "sopalama" işine nasıl girer? | Open Subtitles | كأس آخر من فضلك كيف ينتقل الشخص إلى التفتيش بالمطارات إذاً؟ |
DH: Al bunu da -- BF: Evet, Bir tane daha geliyor. | TED | دان هولزمان : خذ هذه ..باري فريدمان : واحدة اخرى ايضا |
Bana Bir tane daha verirler. | Open Subtitles | أعني إنهم سيصدّرونني واحداً آخر لكن المشكلة هي |
Hayır, sen uyurken telefon ettiler ve Bir tane daha lazım dediler. | Open Subtitles | لا بينما أنت كنت نائم قالوا أنهم إحتاجوا واحدة آخرى |
Eğer bir ateş sesi duyarsanız, derhal gidin. Bir tane daha. 9 dakika kaldı. | Open Subtitles | لو سمعت اى طلقات غادرى فورآ واحد اخر متبقى 9 دقائق |
Onu en hizli olucak sekilde ayarladim, ve simdi Bir tane daha ayni sekilde ayarlayacagim. | TED | لقد ضبطته على أسرع إيقاع، و سأقوم الآن بأخذ واحد آخر قد ضبط على نفس الإيقاع. |
İşte buradaki. İncelediğim kadarıyla Bir tane daha var. | TED | اذاً, هذا واحد. وهناك واحد آخر قمت بدراسته. |
Kılıfında Bir tane daha var. Onu kullan. Ya da kaybol. | Open Subtitles | لديك واحد آخر في جرابك لتستخدمه أو لتبتعد |
Mağazadaki adam Bir tane daha önerdi. Bunu sen de seversin. | Open Subtitles | الرجل في المتجر أراني واحد آخر أنت ستحبه |
Şimdi varsa sorularınızı alayım. Sen, ondan sonra Bir tane daha. | Open Subtitles | سأقبل بالأسئلة إذا كانت لديكم أنت ، وبعدك واحد آخر |
- Bir tane daha. - Bu gece gösterim yok. | Open Subtitles | كأس آخر - أنا في أجازة من العرض الليلة - |
Bayana her ne içiyorsa ondan Bir tane daha verebilir misiniz? | Open Subtitles | هل لك أن تعطيها كأس آخر.. أياً كان شرابها؟ |
Bekleyin, Bir tane daha aldım bu arada. | Open Subtitles | حصلت على واحدة اخرى.اعتقد ذلك. انتظرى فقط. |
Analiz için o hamburgere ihtiyacım vardı. Şimdi Bir tane daha almak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | أحتاج هذا البرجر لأحلله الآن سيكون عليّ الذهاب لأحضر واحداً آخر |
Eşsiz bir gece yarattığımızı sanıyordum ama meğer birkaç kilometre ötede Bir tane daha varmış. | Open Subtitles | فقط كنت أعتقد أننا أخترعنا ليلة فريدة من نوعها ثم تبين أن هناك واحدة آخرى على بعد بضع أميال |
Paul, United. Sanırım Bir tane daha var. Şu anda vericisini kapattı. | Open Subtitles | بول، أعتقد أن لدي واحد اخر هذا الرجل أغلق جهاز إرساله |
Bir tane daha için. Saat daha 9.30 yahu. | Open Subtitles | ، اشرب كأساً آخر إنها التاسعة و النصف بحق الرب |
Tanrım, ben ne yaptım? Burada dört tane olduğundan emindim. Bir tane daha olmalı. | Open Subtitles | أنا متأكده من غنهم كانوا أربعة هناك واحد أخر |
Bir tane daha yap. | Open Subtitles | أعطني واحدٌ آخر مع كل الأضافات الليمون والفلفل |
Fakat bu gece, düşündüğümden Bir tane daha fazla barbarı yok edeceğim. | Open Subtitles | ولكن هذه الليله حصلت على واحد أكثر وحشيه مما اعتقدت |
Bir çocukları var, fakat Bir tane daha olması için beş yıldır çabalıyorlar. | Open Subtitles | لديهم طفل واحد لكنهم كانو يحاولون منذ خمس سنوات لإنجاب طفل آخر |
Eğer hep böyle olacaksa, yarın sana Bir tane daha alırım. | Open Subtitles | إن كان الأمر كذلك سأشتري واحدا آخر في الغد |
Bir tane daha üzümlü puding yiyeyim mi? | Open Subtitles | أيمكنني الحصول علي واحدة أخري , بالزبيب؟ |
Tamam, eve yakın Bir tane daha yapalım. | Open Subtitles | إذن دعنا نبنى واحده أخرى بالقرب من البيت |
Ben yapabilirim. Bir tane daha ısmarlamaya ne dersin? | Open Subtitles | يمكنني أتمام الأمر ما رأيك بشراء مشروب آخر لي؟ |