Hazır değilim şey için... bir "Tank" tarafından parçalanmak için. | Open Subtitles | ،إنيّ لستُ مستعدًّا لكي .يتمّ التفوّقُ عليّ عن طريق دبابة |
Bir grup sanatçı duvarın üstüne, gerçek boyutlarda bir tank çizmeye karar verdi. | TED | قرر مجموعة من الفنانين رسم دبابة بحجم حقيقي على جدار. بمقياس مطابق. |
Ve aniden bir tank gördü Saraybosna'nın ana caddesinde yavaşça ilerleyen bu tank önüne çıkan her şeyi devirip geçiyordu. | TED | وفجأة .. ترى دبابة .. تسير ببطئ على طريق سراييفو الرئيسي .. تسحق وتزيح كل شيء يقف بطريقها. |
Somoza'nın ulusal muhafızlarına ait parçalanmış bir tank Managua'daki bir parkta anıt olarak bırakılmıştı ve bir çocuğun enerjisi ve ruhuyla oyuncağa dönüşmüştü. | TED | دبابة مدمرة تتبع لحرس سوموزا الوطني تُركت كنصب تذكاري في حديقة في ماناغوا، وقد تغيرت بروح وطاقة الطفل. |
Şu kronometre sıfırı vurduğunda bir tank dolusu et yiyen pirana yukarıdan aşağıya dökülecek. | Open Subtitles | لدى انتهاء الوقت... فإنّ صهريجًا مليئًا بأسماك الضاري آكلة اللّحم سيسقط من الأعلى |
Ferrari lazer tüfekleri olan, süper hızlı bir tank yapsaydı, ben o olurdum. | Open Subtitles | و اذا انا (فيراري) سأكون مثل الدبابة الخارقة مع الليزر مدمر,هكذا انا مع القمار |
Wilhelm, anladığım kadarıyla oynamak için küçük bir tank istiyorsun. | Open Subtitles | و الآن يا ويلهام , لقد فهمتُ بأن تريد دبابة صغيرة لكي تلعب بها , أليس كذلك ؟ |
Daha önce hiç böyle bir tank görmedim. | Open Subtitles | ما هذا؟ لم ارى دبابة مثل هذا من قبل انا لا أعرف |
Kazanmak için bin puan almalısınız Ödül bir tank! | Open Subtitles | الأول هو من يحصل على ألف نقطة سيفوز بالجائزة وهي دبابة |
Sadece bir ressam değildi, tıbbi çizimler yaptı, - ve ordu için bir tank dizayn etti. - Vay canına. | Open Subtitles | جيد جداً، لم يكن فقط رساماً فقد رسم لوحات طبية وصمم دبابة للجيش |
Ben de bir tank, bazuka ve tüfek isteyeceksin sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك تريدن دبابة , مدفع بازوكا أو كلاشينكوف |
Çok iyi. Sadece bir ressam değildi, tıbbi çizimler yaptı, - ve ordu için bir tank tasarladı. | Open Subtitles | جيد جداً، لم يكن فقط رساماً فقد رسم لوحات طبية وصمم دبابة للجيش |
Alman bir ev kadını içinde Murdock'a benzeyen bir adamla Volgelstein gölünde ilerleyen bir tank gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | ربة منزل ألمانية قالت من أنها رأت دبابة تخرج من البحيرة |
Bu teknolojiyi kullanarak bir tank, çöl kumlarında kamufle edilebilir. | Open Subtitles | ، من خلال تطبيق هذه التقنية يمكن تمويه دبابة فوق رمال الصحراء |
Ben bir tank çalarım. Duvarı patlatır ve çıkarız. | Open Subtitles | وانا سأسرق دبابة وسنقوم بنسف طريقنا خارجاً |
Sonrasında motosikletle bir tank tam olarak aynı genişlikte yapılır. | Open Subtitles | جعلت وظيفة دراجة نارية بالضبط نفس عرض دبابة. |
Dinle, bir tank mürettebatı ile çalışmadaki ilk kural aşk mektuplarını başkalarının almalarını istemiyorsan açıkta bırakmayacaksın. | Open Subtitles | أنصت، أول قاعدة من العمل مع طاقم دبابة ألا وهي ألا تترك رسائل حبك ملقاة مالم ترد أن يستلها شخص لعين. |
- Uçabilen bir tank. | Open Subtitles | مصنوعة مثل الدبابة، دبابة يمكنها الطيران. |
bir tank görmenin nasıl birşey olduğunu hayal edebiliyor musunuz? | TED | ورؤية دبابة واقفة هناك أو شاحنة مليئة بالجنود . |
Şu kronometre sıfırı vurduğunda bir tank dolusu et yiyen pirana yukarıdan aşağıya dökülecek. | Open Subtitles | لدى انتهاء الوقت... فإنّ صهريجًا مليئًا بأسماك الضاري آكلة اللّحم سيسقط من الأعلى |
Mesela bir tank gibi. Aynen. | Open Subtitles | مثل الدبابة |