Size bir tavuk getirebilirim, ama köye inmek zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | أستطيع إحضار دجاجة لكم, ولكن سيتوجب عليكم الذهاب إلى القرية |
Eğer bir tavuk olsaydım, o kanatlar için yamyamlığa bile giderdim. | Open Subtitles | إذا كنت دجاجة ،سأتحول إلى آكل للحوم البشر لأولئك الأولادِ السيئين |
Daha önce bir tavuk tarafından kovalanan birine göre büyük sözler. | Open Subtitles | أوه, هذا كلام كبير من رجل تسلق شجرة هربا من دجاجة |
Çarşambadan beri sadece bir tavuk budu yiyip, biraz çorba içtim. | Open Subtitles | أكلت ساق دجاجه فقط .و بعض المرق الصافي منذ الأربعاء |
Onunla karsilasmak istemem. Ona bir tavuk borçluyum. | Open Subtitles | لا أريد أن ألتقي به مصادفة فهو يدينني بدجاجة |
Burada bir tavuk göğsü var. | TED | ولهذا أحمل لكم قطعة من الدجاج. |
Tavuklar, aralarında kendilerinden farklı bir tavuk gördüklerinde ne yaparlar biliyor musun? | Open Subtitles | أتدري ماذا يفعل الدجاج عندما تكون هناك دجاجة مختلفة؟ |
Ayrıca zavallı bir tavuk, kara büyüyle uyutulacak. | Open Subtitles | أيضاً , دجاجة مسكينة ستوهب إلى النوم بوسائط السحر الأسود |
10 dolarına iddiaya varım. Bu herifin kıçına bir tavuk yumurtası sokarım. | Open Subtitles | أراهن بـ10 دولار أنه بمقدوري إدخال بيضة دجاجة في مؤخرته دون أن تنكسر |
Çünkü bunu becerebilirseniz, size söz veriyor, her ahırda bir at, her kazanda bir tavuk olacak. | Open Subtitles | عندما تفعلوا ذلك هى تعدكم ان يكون هناك حصان بكل اسطبل دجاجة فى كل طبق |
Cardoso parayı çantaya koyduktan sonra bir tavuk alacak. | Open Subtitles | و كاردوزو يضع المال في كيس و يأخد معه دجاجة |
Küçük bir tavuk mu ? - Tavuk. - Evet, ben öyleyim. | Open Subtitles | دجاجة صغيرة ؟ دجاجة - نعم, و أكثر من ذلك أيضا - |
Biliyor musun, ülkemizin bazı bölgelerinde o silahı bir tavuk fıyatına alabiliyorsun. | Open Subtitles | هل تدرك انه فى اجزاء ما من بلادى يمكنك الحصول على واحد بسعر دجاجة ؟ |
Bir horoz vurdun, bir tavuk öldürdün. Bunlar şimdi Hollywood lafları. | Open Subtitles | *آمين * ، *الأخ بن* *تضرب ديك بالنار* ، *تقتل دجاجة* |
Bak, eğer birisi içinde bütün bir tavuk duran bir kap açarsa, herkese yemek getirdiğini varsaymak normaldir. | Open Subtitles | عندما يفتح أحد حاوية يوجد بها دجاجة كاملة ليس عليك حرج أن تظن أنه أحضر غداء للجميع |
Kurban bir tavuk olsa da ya da beslenme eksikliği olan bir Afrikalı bile olsa da aynıdır! | Open Subtitles | سواءً كان الضحية دجاجة أو أفريقي سيء التغذية |
Biliyorum bu gerçekle yaşaman senin için kolay olmayacak, ama bu bir tavuk. | Open Subtitles | من الممكن ان يكون هذا مؤلم بالنسبه لك و لكن فى الحقيقه انها مجرد دجاجه |
Tıpkı can havliyle bağıran bir tavuk gibi. | Open Subtitles | إنه أشبه بدجاجة تصرخ متوسلة من أجل حياتها! |
Her zaman gelir ve bir tavuk seçerdi. | Open Subtitles | كانت تأتي دائما وتتخير من الدجاج |
Aynasızlar bir adam ve dev bir tavuk arıyor olacaklar ama iki tane dev, yarım tavuk arıyor olmayacaklar. | Open Subtitles | الشرطة ستبحث عن شاب ودجاجة عملاقة لكنهم لن يبحثوا أبداً عن نصف دجاجتين عملاقتين |
Zaten birbirleriyle uyumlular. Tavuk ve... başka bir tavuk gibi. | Open Subtitles | لقد ذهبوا معاً, مثل الدجاج و... |
Ben ise halkanın etrafında zavallı bir tavuk gibi uçarım . | Open Subtitles | وتحلقين فوق المضمار كالدجاجة المسكينة |
Ama ailem bunun yerine bana küçük plastik bir tavuk aldı. | Open Subtitles | بدلاً من شرائها لي اشترى لي أهلي تلك الدجاجة البلاستيكية الصغيرة |