Bu günlerde yeni bir toplulukla vakit geçirmekten eminsin. | Open Subtitles | أنتِ محقه بخصوص الخروج مع حشد جديد هذه الأيام |
Güneydeki çok yakın, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir toplulukla çok özel bir ilişkin var. | Open Subtitles | لديك علاقة حصرية مع حشد مرتبط ومتصل ببعضه جيداً من أسفل الجنوب |
Pürüzlü bir toplulukla beraber hareket ediyor. | Open Subtitles | تعرف، هو يجري مع حشد هائج. |
Darren sendika temsilcilerinin olduğu bir toplulukla beraber konuşma yapsa. | Open Subtitles | (دارين) يُلقي خطاباً مع حشد من أعضاء الاتحاد خلفه. |