bir uyarıydı. Yapacakları şeyi biliyordu. | Open Subtitles | لقدْ كان تحذيراً, فقد كان يعرف ما سيفعلوه |
Bu düzelmek için bir uyarıydı. | Open Subtitles | ذلك كان تحذيراً لي حتى أعود لرشدي |
Saçın sadece bir uyarıydı. | Open Subtitles | . شعرك كان تحذير |
-Belki de bu bir uyarıydı. | Open Subtitles | ربما كان تحذير - نجح بهؤلاء أيضاً - |
Bu bir tehdit değildi, Acosta... Bu bir uyarıydı. | Open Subtitles | لم يكن هذا تهديدًا يا أكوستا، بل كان تحذيرًا. |
Bugün burada olanlar bizden uzak durman.. ..için sadece bir uyarıydı. Ama biz bunu yapmayacağız. | Open Subtitles | اعتداء الليلة كان تحذيرًا لنا لنبتعد، لكننا لن نفعل. |
Bu sadece bir uyarıydı. | Open Subtitles | كان هذا مجرد تحذير. |
Kahin'in sözleri bir uyarıydı. | Open Subtitles | كلمات الكهنة كانت تحذيراً ونبوءة ، أن أسبرطة سوف تسقط، ومعها كل اليونان. |
Hayır o bir uyarıydı. İkinci filmde geri gelecekler. | Open Subtitles | لا، كان تحذيراً سنعود للفلم القادم |
bir uyarıydı. Canavar'ın söylediği bir şey. | Open Subtitles | لقد كان تحذيراً شيئاً قاله الوحش |
Bu bir uyarıydı, Kozlik. | Open Subtitles | لقد كان تحذيراً يا (كوزليك) |
Köpek bir uyarıydı. | Open Subtitles | "الكلب كان تحذير." |
Bu bir uyarıydı. | Open Subtitles | ذاك كان تحذير. |
Bu bir uyarıydı. | Open Subtitles | ذلك كان تحذيرًا |
Sadece arkadaşça bir uyarıydı. Benim evliliğim size örnek olsun. | Open Subtitles | مجرد تحذير ودود هذه هديتي لك |
- Bunlar kötü şeyler biliyorum ama Bedford'ın başına gelenler, bence gerçekten bir uyarıydı. | Open Subtitles | ،أعلم بأن ما حصل كان سيئاً لكنّي أعتقد أن ما حدث مع بيدفورد) كان مجرد تحذير) |
Evet ve eğer birinin işlerini gammazlıyorsa o zaman belki bomba bir uyarıydı. | Open Subtitles | أجل, و إن كانت قد سرقت من منطقة عصابة ما, فربما حينها... فإن قنبلة السيارة كانت تحذيراً |
Bu akşam sadece bir uyarıydı. | Open Subtitles | الليّـلة كانت تحذيراً فقط |