Sadece bir uydu için bu kadar insanı nasıl feda edebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تضحي بكل هؤلاء من أجل قمر صناعي واحد؟ |
Yerel, askerî veya bir uydu sinyaline benzediği pek söylenemezdi. | Open Subtitles | لا يبدو أنها كانت محلية إشارة عسكرية أو قمر صناعي |
Her bir uydu sürekli olarak uzaydan telefonunuza ışık hızında giden radyo sinyalleri yollar. | TED | يبثّ كلّ قمر صناعي إشارات لاسلكية تقطع المسافة ما بين الفضاء وجهازك بسرعة الضوء |
Bunu haritamızın bir uydu görüntüsü olarak düşünebilirsiniz. | TED | بإمكانكم تشبيهها بصور القمر الصناعي لخرائطنا. |
Daha güncel görüntüleme sağlayacak, daha küçük, daha basit yeni bir uydu tasarımı yapmanın bir yolu yok mu? | TED | ألم يكن هنالك من وسيلة لبناء أقمار صناعية جديدة أصغر حجماً، وأكثر بساطة، والتي تسطيع التقاط الصور بشكل أكثر؟ |
TESS adında bir uydu olacak ve güneş sistemimizin dışındaki gezegenleri keşfedecek. | TED | وسيكون هناك قمر صناعى يدعى تيس والذي سيكتشف الكواكب خارج المجموعة الشمسية. |
Bankacılık işlemleri için bir uydu telefon kullanıyor. | Open Subtitles | هو يستخدم هاتف متصل بالاقمار الصناعية لكي يقوم بامور البنوك |
Keşke içinde ne olduğunu bilseydim... ama kimin gönderdiği belli olmayan, gizlice kaydedilmiş bir uydu bağlantısı. | Open Subtitles | ليس لدي معلومات هول ما بداخل الديسك لقد إعترضت إرسال قمر صناعي مجهول |
Keşke içinde ne olduğunu bilseydim... ama kimin gönderdiği belli olmayan, gizlice kaydedilmiş bir uydu bağlantısı. | Open Subtitles | ليس لدي معلومات هول ما بداخل الديسك لقد إعترضت إرسال قمر صناعي مجهول |
Ordu ve Hava Kuvvetleri uzaya bir uydu çıkarmak adına çok hevesliydiler. | Open Subtitles | الجيش والقوة الجوية كانوا حريصين للغاية على إطلاق قمر صناعي |
Dr. Corvin sizin yönlendirme sistemini taşıyan bir uydu, atmosfere girmek üzere olduğu için buradayız. | Open Subtitles | دكتور كورفين ، نحن هنا بسبب قمر صناعي يستخدم نظام توجيه من تصميمك وهو على وشك دخول الغلاف الجوي النظام لا يستجيب |
Yeraltını görebilen bir kamera taşıyan bir uydu fırlatacak. | Open Subtitles | هو يطلق قمر صناعي بثاقب أرض قابليات مراقبة، |
Savunma Bakanlığı bunu kullanmak için uzaktan beyin taraması yapabilen deneysel bir uydu şebekesi geliştirdi. | Open Subtitles | لذا ، لإستغلال ذلك وزارة الدفاع قامت بتطوير شبكة قمر صناعي تجربيبة قادرة على التحّكم برسم المخّ |
Böylece, üzerinden bir uçak geçer... ya da yukarıdan bir uydu fotoğraflarını çekerse... burada olduğumuzu bildiklerinden... bizi fark ettiklerinden... kesinlikle emin olmalıyız. | Open Subtitles | و بهذه الطريقة إن عبرت طائرة من فوقنا أو أخذ قمر صناعي صورة لهذا المكان نريد أن نتأكد |
bir uydu önümüzdeki üç hafta boyunca yağış miktarını ölçebiliyordu ve yağmur yağmadıysa, yeniden tohumlama yapabiliyorduk. | TED | القمر الصناعي سوف يقدر هطول الأمطار لثلاثة أسابيع قادمة وإن لم تمطر سوف نستبدل بذورهم |
Geri kalmak istemeyen Amerikan Başkanı Eisenhower, donanmaya, kendi projelerini hızlandırmak ve en kısa sürede uzaya bir uydu göndermek için talimat verdi. | TED | ولم يكن التأخر مطلوبا أمر الرئيس ايزنهاور البحرية لتسريع مشروعها وإطلاق القمر الصناعي في أقرب وقت ممكن. |
Uzayın gerçekliği, bir uydu üzerindeki bir bileşen arızalanırsa, tamir için sınırlı imkânların ve büyük maliyetlerin bulunmasıdır. | TED | الحقيقة في الفضاء أنه إذا أصيب جزء من القمر الصناعي بعطب ما فإن إمكانيات إصلاحه محدودة للغاية وبتكلفة باهظة. |
ve bu sayede bazı tahminler yapabiliriz. Veya mesela yenilikçi bir uydu firması. | TED | أو خذوا على سبيل المثال شركة أقمار صناعية مبتكرة. |
Sen trafikte takılırken tepende bir uydu seni izlemeye başlıyor. | Open Subtitles | ولديهم أقمار صناعية تُلاحقكَ حالما تقفز في سيارتكَ |
Çalmamız gereken bir uydu şebekesi ve çok az zamanımız var. | Open Subtitles | علينا أن نسرق شبكة أقمار صناعية في وقت قصير جدا. |
Bir uyduyu dünyanın yörüngesinde, dönüş hızıyla senkronize pozisyonda tutarak penceremizin dışındaki bir uydu alıcısına görüntü gönderip almak ne kadar zor olabilir? | Open Subtitles | ما مدى صعوبة جعل قمر صناعى ان يدور مع الارض لكى يستقبل و يُرسل صوراً الى طبق خارج نافذتنا ؟ |
Ve üzerinde kondom olan bir uydu telefonu. | Open Subtitles | وهذا التلفون المتصل بالاقمار الصناعية مع الواقي الملتصق به |