Gördüm ki; bir video oyunu yazmak bir hikâye anlatmakmış ama tamamen yeni bir dilde. | TED | واكتشفت أن صنع لعبة فيديو يشبه رواية قصّة، لكن باستخدام عناصر جديدة كليًا. |
Evet, yalnızlığı anlamalarını sağlamak istedim, sanatım ile interaktif bir hikâye sunarak gerçekten deneyimlemelerini istedim, bir video oyunu şeklinde. | TED | وأردتُ أن أجعلهم يفهمونها، وأن يشعروا بها فعلًا ويختبروها من خلال فنِّي في شكل قصةٍ تفاعُلية، لعبة فيديو. |
Madden Futbol. bir video oyunu. | Open Subtitles | أنت تعلم كرة القدم الجنونية إنها لعبة فيديو |
Hayır, sana dürüstçe söylemem gerekirse sadece savaşın bir video oyunu gibi olması gerektiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا, لأكون صريحاً معك, لا أظن أن الحرب يجب أن تصبح لعبة فيديو |
O insanların aileleri var. Bu sikik bir video oyunu değil. | Open Subtitles | هؤلاء الناس لديهم عائلات وليست لعبة فيديو لعينة |
Tamam ama bir video oyunu ne kadar şey öğretebilir ki? | Open Subtitles | ولكن إلى أي مدى يمكن لعبة فيديو تعلم حقا لك؟ |
Bu, üç boyutlu bir video oyunu değil. | TED | هذه ليست لعبة فيديو لا جدوى منها |
Bu, "Star Fox" adlı bir video oyunu hareketi. | TED | وهي عرض في لعبة فيديو من سلسلة ألعاب المعروفة ب" أستار فوكس." |
1999 yılıyla ilgili kısa bir öykü anlatmak istiyorum sizlere Everquest adında bir video oyunu. | TED | و أود أن أخبركم قصة سريعة قرابة 1999-- عن لعبة فيديو تدعى Everquest. |
Yerde, kurbanın yanında Z-Oynatıcı bir video oyunu vardı. | Open Subtitles | كان هناك a Z لعبة فيديو محرّكِ على الأرضيةِ بجانب vic. |
Haklısın. Bu bir video oyunu değil. | Open Subtitles | ,إنك محق فعلاً هذه ليست لعبة فيديو |
bir video oyunu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أنّ هذا يشبه لعبة فيديو. |
Saçma sapan bir video oyunu oynuyorsun diye sokakta... polislik yapmaya hazır olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | تظن بأنك تلعب لعبة فيديو لعينة... تجعلك تصبح مستعدًا لتكون شرطيًا في الشوارع؟ |
Başka bir çocuğun dolabından bir video oyunu çalmış. | Open Subtitles | سرق لعبة فيديو من خزانة طفل آخر. |
- Rekoru elimde olan bir video oyunu. | Open Subtitles | لعبة فيديو والذي املك فيها اعلى سكور. |
Demek istediğim, bu bir video oyunu değil, evlat. | Open Subtitles | هذه ليست لعبة فيديو |
- Bu büyük bir video oyunu. | Open Subtitles | هذه لعبة فيديو كبيرة |
Seth'in bilgisayarına göz attım, bir video oyunu bulmayı umuyordum. | Open Subtitles | (ذهبتلحاسوب(سيث، آملاً أنْ أجد لعبة فيديو |
Bu bir video oyunu, ben yapıyorum. | Open Subtitles | هذه لعبة فيديو انا اصنعها |
Cam, seni bir video oyunu yüzünden camdan aşağı attı. | Open Subtitles | -لقد رماك عبر النّافذة بسبب لعبة فيديو |