Bilgisayar suçlularının hapishanede internet kullanma hakları ellerinden alınıyor. Bir yıldan uzun süredir internet kullanmadım. | Open Subtitles | الإنترنت داخل السجن و لقد كنت في الداخل لأكثر من عام الآن |
Onlar bu testi yapıyor şimdi daha Bir yıldan uzun süredir ürün | Open Subtitles | لقد كانوا يقومون بإختبار هذا المنتج لأكثر من عام الآن |
Anlaşmaya varmak için Bir yıldan uzun süredir uğraşıyordum ve tam kuyruğuna gelmişken işi berbat edemezdim. | Open Subtitles | لأكثر من عام حاولت إبرام الاتفاق والآن وهو على وشك الحدوث لم أتمكن من افساده |
Birkaç dakika sonra UCLA'deki hastam Bir yıldan uzun süredir beklediği kalbe kavuşacak. | Open Subtitles | فقط دقيقتين إضافيتين, ورجلي هناك في "مستشفى جامعة كولومبيا" سيحصل على القلب الذي كان ينتظره منذ أكثر من عام. |
Kızımı Bir yıldan uzun süredir görmedim. | Open Subtitles | لم أرى ابنتي منذ أكثر من عام. |
Birincisi, Dünya'nın dört bir yerinden 350 meslektaşınla Bir yıldan uzun süredir gizlilik içinde çalışıyordun -- Hiç "sızıntının" sızdırılabileceği, işbirliğinin birinin hikayeyi yayınlaması ile bozulacağını düşündüğün bir an oldu mu? | TED | الأول هو، لقد عملتَ في سرية لأكثر من عام مع 350 من الزملاء من جميع أنحاء العالم -- هل كان هناك لحظة فكرتَ فيها أنّ هذا التسرب قد يتسرب، وهذا التعاون قد يُخرق من قبل شخص ما ينشرُ القصة؟ |
Bir yıldan uzun süredir yalnızım. | Open Subtitles | أنا وحيدة لأكثر من عام. |
- Bir yıldan uzun süredir saklıyor. | Open Subtitles | -وإحتفظت به لأكثر من عام |
Bir yıldan uzun süredir buradasın. | Open Subtitles | -لقد كنتَ هنا منذ أكثر من عام |