ويكيبيديا

    "bir yaşam tarzı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نمط الحياة
        
    • نمط حياة
        
    • نمط حياةٍ
        
    • لنمط الحياة
        
    • أسلوب حياة
        
    • اسلوب حياة
        
    60 yaş üstündeki insanlar için de sürdürülebilir bir yaşam tarzı olabileceğini de düşünmüyor değilim. Open Subtitles وأعتقد أنه هو نمط الحياة الفعلية المستدامة لل، تعلمون، 60 شيئا المسنين.
    Senin için, bu gerçek bir yaşam tarzı seçimi. Open Subtitles بالنسبة لك ، انها خيار نمط الحياة الفعلية .
    bir yaşam tarzı, bunu her gün yapıyoruz, sadece karnavala oynamaya giderken değil. Open Subtitles بل نمط حياة نقوم بهذا كلّ يوم، وليس فقط عندما نمارس لعبة التقمّص
    Son bir soru: Kaçınız kendinizi emekliğinizi planlarken sağlam bir planınız olduğuna dair rahat hissediyorsunuz, ne zaman emekli olacaksınız ne zaman Sosyal Güvenlik haklarınızı talep edeceksiniz, nasıl bir yaşam tarzı öngörüyorsunuz, her ay ne kadar harcayacaksınız böylece parasız kalmayacaksınız? TED سؤال أخير واحد: كم منكم يشعر بالارتياح إذا تخططون للتقاعد لديكم خطة صلبة جدا عندما ستتقاعدون وعندما ستطلبون امتيازات الضمان الاجتماعي وأي نمط حياة تتوقعونه وكم ستنفقون كل شهر كي لا تصبحون دون مال؟
    Kabul edilemeyecek bir yaşam tarzı yok. Open Subtitles ليس هناك نمط حياةٍ لتقبلهُ.
    Bekâr olmak garip bir yaşam tarzı değil. Open Subtitles ان تكون لوحدك هو ليس اختيارا لنمط الحياة
    Ancak sağlıklı bir yaşam tarzı obezlerde de olumlu sonuçlar getiriyor. TED ولكن أسلوب حياة صحي يساعد الناس الذي يعانون من السمنة ايضاً.
    Çok riskli bir yaşam tarzı. Ya diğer ikisi? Open Subtitles اسلوب حياة عالى الخطورة ماذا عن الاثنان الاخران ؟
    bir yaşam tarzı merkezi bu çevredeki yaşamı canlandıracaktır. Open Subtitles مركز نمط الحياة هو لتنشيط هذا الحي
    Gerçekten çok ruhanî bir yaşam tarzı. Open Subtitles انها الروحي للغاية نمط الحياة.
    Bu bir yaşam tarzı seçimi. Open Subtitles هذا خيار نمط الحياة
    Ve "Sapiens"de verdiğin örneklerden birisi gerçek bir insan için toprağı sürmek anlamına gelen tarım devrimiydi, ormanda altı saat ve daha ilginç bir yaşam tarzı yerine, 12 saatlik yorucu bir iş gününü seçtiler. TED لذا واحد من الأمثلة التي طرحتها في كتابك " الجنس البشري" هو ثورة متكاملة في الزراعة، والتي هي للشخص العادي حراثة الحقول، انهم يأخذون حوالي اثني عشرة ساعة من العمل المضني بدلاً من ست ساعات في الغابة والكثير الكثير من نمط الحياة الممتعه
    Burada farklı bir yaşam tarzı olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت بأن هنا نمط حياة مختلف هنا
    daha geleneksel bir yaşam tarzı var, Sabahları erken kalkıp, akşamları erken yatarlar çünkü hayatları boyunca çok çalışmış, çoğunlukla ellerini kullanmışlardır, nadiren küçük aile işletmeleri, küçük bir çiftlikleri, dükkanları vardır, ya da Bay B. gibi çiftçi elleri vardır. TED نمط حياة تقليدي جدا و يستيقظون باكرا في الصباح ويذهبون للنوم باكرا لأنهم عملوا بجد طوال حياتهم، غالبا مستخدمين أيديهم غالبا لديهم اعمال منزلية صغيرة، مزرعة صغيرة ، ودكانا أو مثل السيد بي، كان عامل مزرعة
    Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya rastgele sıradan bakıma verildi veya yoğun bir yaşam tarzı, bu da az yağlı vejetaryen diyet, orta düzeyde aerobik egzersiz, grup psiko sosyal destek ve stres yönetimi tavsiyesi içeriyordu. TED حيث تم اختيار 48 مريضاً مصاباً بمرض القلب التاجي المعتدل أو الحاد بشكل عشوائي للعناية الاعتيادية أو نمط حياة مكثف يشمل حمية نباتية قليل الدهون وتمارين ايروبيك معتدلة ومجموعة الدعم النفسي والاجتماعي ونصائح لإدارة الإجهاد.
    Dylan fırsatları değendirip kendi cebinden dünyayı dolaşmış ve rahat bir yaşam tarzı yaşamıştır ancak bu konudan Conrad'ın bihaberdi. Open Subtitles مُنح (ديلان) الفرصة ليجوب العالم ويعيش نمط حياةٍ مريح على نفقته الخاصة
    Çünkü bunu daha önce mümkün bir yaşam tarzı seçimi olarak görmedim. Open Subtitles لآنني أبداً لم أر ذلك كاختيار لنمط الحياة
    (Kahkahalar) İkisinin arasında seçenekler de var. Çünkü belki arabadaki hanım, "Hayır, hayır, bu bir yaşam tarzı değişikliği. Yaşam tarzımı değiştirme lütfen." TED (ضحك) ويوجد بعض الخيارات بين البينين، لأنه ربما أن السيدة خلف المقبض ستقول: "لا لا لا" هذا تغيير لنمط الحياة. لا تغير نمط حياتي رجاءً
    Üçüncüsü ise Evsizliğin bir yaşam tarzı değil bir tutum olduğu. TED ثالثاً: فشلت في تصديق أن التشرد هو سلوك، وليس أسلوب حياة.
    Bu bir cilt rengi değil, bu bir yaşam tarzı, Brian. Open Subtitles إنه ليس فقط لون بشرة .. إنه أسلوب حياة .. براين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد