Böylelikle oldukça erken bir yaşta diplomat olmak istediğime karar verdim. | TED | لذا قررتُ و في سن مبكر نسبيا أن أصبح دبلوماسيا. |
Gerçek şu ki çok genç bir yaşta annesinin ölümüne tanıklık etti,.. | Open Subtitles | حقيقة انه شهد وفاة والدته في سن مبكرة جدا |
Richard, cinayet ve ölümle çok küçük bir yaşta tanışmış hak ettiği tek şeyin ölüm olduğunu düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | ريتشارد شاهد الموت والقتل في سن مبكرة قد يكون ظن ان ذلك ما يستحقه |
Belli bir yaşta bunu kaybediyorlar. | Open Subtitles | في سنّ معيّن يفقدن هذا |
O böyle genç bir yaşta suflör oldu. | Open Subtitles | أصبحت حاثّة في سنّ يافعة |
Bu kadar hassas bir yaşta onu kaybettiğin için üzgünüm ama baban şu an burada olsaydı benim söylediklerimi söylerdi. | Open Subtitles | آسف لفقدانك إياه في سن مبكرة، ولكن إن كان والدك هنا، الآن |
Hep genç bir yaşta kalp hastalığına yakalanacağımı düşünmüştüm. | Open Subtitles | لطالما اعتقدتُ بأنني سأصاب بمرض القلب في سن الشباب |
Muhtemelen şunu söylemeliyim, ergenlik çağındakiler, 25 yıl öncekinden daha fazla ya da daha erken bir yaşta cinsel ilişkiye girmiyorlar. | TED | ربما كان ينبغي أن أقول فورًا على الرغم من الضجيج والعلانية لا يتورط المراهقون في علاقة جنسية غالبًا، أو في سن صغيرة أكثر مما كانوا عليه قبل 25 عامًا. |
Belli bir yaşta "bir şey yoktur kesin" lafı "bir şey yoktur herhâlde"ye dönüşüyor. | Open Subtitles | "وكأنه عندما تقول في سن معين : "من المحتمل لا يوجد هناك شيء .تصبح مشكوك فيها قليلاً |
Harvard'dan, 31 gibi genç bir yaşta yüksek akademik başarıyla mezun oldu kuruluş tarihindeki en genç üçüncü tam profesör olarak tarihe geçti. | Open Subtitles | " تخرج بإمتياز من جامعة " هارفرد حيث كان في سن عطاءه في 31 من عمره تمت الإشارة إليه |
Eğer Sha're'nin çocuğu Goa'uld'un tüm bilgisiyle doğmuşsa, oldukça erken bir yaşta iletişim kurabilmesi gerekir, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان طفل ( شارى ) قد ولد معكلعلوموتقنياتال(جوؤولد) فينبغيانيكونقادرعلىالتواصل.. في سن أصغر بكثير ، صحيح؟ |
Oğlum, çok hassas bir yaşta. | Open Subtitles | ابني هو في سن حساس للغاية |
Programlamaya çok erken bir yaşta başladı. | Open Subtitles | لقد بدأ يبرمج في سنّ مبكرة |
İşte bu yüzden çok erken bir yaşta iğrenç şeylerden söz etmeye başlamamız önemli ki böylece çocuklarımıza kendi vücutları ve sağlıklarının sorumluluğunu üstlenmenin doğru olduğunu öğretelim. | TED | ولهذا السبب أعتقد أنه من المهم لنا حقًا أن نبدأ هذا الحوار حول الأشياء المقززة من سن مبكرة جدًا، للسماح لأطفالنا بمعرفة أنه من الجيد أن تمتلك السيطرة على جسمك وعلى صحتك. |