Ve ülkenin dört bir yanından gelmişlerdi, çünkü seslerinin duyulmasını istiyorlardı. | TED | لقد جاءوا من جميع المناطق القريبة والبعيدة، لرغبتهم في توصيل أصواتهم. |
Bu hafta sonu çocuklarım memleketin dört bir yanından beni ziyarete geliyor. | Open Subtitles | سوف يقوم الاطفال بزيارتى فى نهاية هذا الاسبوع من جميع انحاء المدينة |
Bu hafta sonu çocuklarım memleketin dört bir yanından beni ziyarete geliyor. | Open Subtitles | سوف يقوم الاطفال بزيارتى فى نهاية هذا الاسبوع من جميع انحاء المدينة |
100,000 dolarlık ödülü kazanmak için dünyanın dört bir yanından geldiler. | Open Subtitles | إنهم قادمون من كل مكان من أجل الفوز بـ100000 جائزة مالية |
Ülkenin dört bir yanından, ve NY ailelerinden patronlar ve ukalalar geliyordu. | Open Subtitles | الزعماء والحكماء جميعا جاوءا من كل انحاء البلاد .وكل عائلات نيويورك ايضا. |
Atlas Okyanusu'nun dört bir yanından, tek kolonileri için gelirler. | Open Subtitles | يَجيئونَ مِنْ جميع أنحاء الأطلسي إلى هذا، مستعمرتهم الوحيدة. |
İnsanlar dünyanın dört bir yanından gelip kızarmış, kabak çiçeği dolması soruyorlar. | Open Subtitles | الناس يأتون من جميع الأرجاء لكي يطلبوا سكواتشي |
Dünyanın dört bir yanından kadınları dinlediniz, bazı şeylerin niçin gerçekleşmesi gerektiğini anlattılar. | TED | لقد استمعتم للنساء من جميع أنحاء العالم يتحدثن عن سبب حدوث الأشياء، |
Bütün bunları öğrendiğim o ilk senede, dünyanın dört bir yanından liderler küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için ortak bir hedefte karar kılmak adına Paris'te bir araya geldi. | TED | في نفس السنة التي تعلمت فيها لأول مرة حول كل هذه الأمور، اجتمع القادة من جميع أنحاء العالم في باريس لتقرير الهدف المشترك للحد من الاحترار العالمي إلى أقل من درجتين. |
Dünyanın dört bir yanından girişimci gruplarının önünde konuşma yapıyordum. İkinci sınıftayken, şehir çapında bir konuşma yarışmasını kazandım | TED | في حدث كنت أتكلم فيه أمام مجموعات من رجال الأعمال من جميع أنحاء العالم عندما كنت في الصف الثاني ، ربحت مسابقة خطابة |
...Dünyanın dört bir yanından gelen ünlü sanatcıların burada olmasından onur duyduğumuz için minnettarlığımızı şehrimizin bu anahtarlarını vererek gösteriyoruz, anahtarları Doğu Alman Bayan Olimpiyat Takımı takdim edecek. | Open Subtitles | ,من جميع أنحاء العالم كضيوفنا نود أن نعبر عن أمتنانا بعرض هذه المفاتيح لمدينتنا ,لكم |
İnsanlar dünyanın dört bir yanından gelerek diğer insanlara yardım etme hayallerine kavuşacaklar. | Open Subtitles | الناس ستأتي من جميع أناح العالم لتحقيق حلمهم بمساعدتهم للآخرين |
Ülkenin dört bir yanından gelen efendisiz samuraylar sarmış ortalığı... | Open Subtitles | مقاتلو ساموراي غير متمكنين وقذرين من جميع أرجاء البلاد |
Eyaletin dört bir yanından Flint Megakupası'nın ilk şampiyonluğuna geldiler. | Open Subtitles | النآسإنسبكواعلىالمدينه من كل أنحآء البلاد ليشهدواأولفريق يحرز البطولة بإسلوب الميقابول |
Ülkenin dört bir yanından gelen bir yığın dolusu teknisyen raporu var. | Open Subtitles | كان لدي كومة كبيرة من التقارير الميكانيكية المتأخرة من كل أنحاء البلد |
İnsanlar muhteşem kreasyonlarını göstermek için dünyanın dört bir yanından San Diego'ya geliyor. | TED | يسافرُ الناس إليه من كل أنحاء العالم ليعرضوا إبداعاتهم المدهشة على أرض سان دييغو. |
Her sene dünyanın dört bir yanından gelerek... şehirde gösteri yaparlar... sosyalleşme ve iletişim için. | Open Subtitles | كُلّ سَنَة يَجيئونَ مِنْ جميع أنحاء العالم إلى a عَيّنَ مدينةً... عاشرْ، شبكة. |
İnsanlar dünyanın dört bir yanından bunu görmek için geliyor. | Open Subtitles | الناس يأتون من جميع أنحاء العالم لرؤية هذه اللوحة |
Dünyanın dört bir yanından insanlar gelir. | Open Subtitles | الناس يأتون من كل أنحاء العالم للاستماع اليه |