Yani onu buradan kovdun, o da kendine güvenli, saklanabileceği değişimin onu bulamayacağı bir yer bulmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | إذاً فقد طردته من هنا، وكان عليه إيجاد مكان آمن مكان يختبئ فيه حيث لا يمكن للتغيير من العثور عليه |
Bu gecelik bir yer bulmak zorundayız. | Open Subtitles | نحن فقط نريد إيجاد مكان لليلة، شهر العسل |
çünkü maksimum hasar vereceği bir yer bulmak sitiyor havalandırma sistemine ihtiyacı var döngü bölgesi değil mi? | Open Subtitles | لأنه يريد إيجاد مكان ما لإحداث أقصى ضرر إنه بحاجة لنظام توزيع يجب أن تقوموا بتدوير الهواء صحيح ؟ |
Sadece konuşabileceğimiz bir yer bulmak için dışarı çıkıyoruz. | Open Subtitles | نحن مجرد الذهاب خارج للعثور على مكان للحديث. |
Evet ve bunun Kelly ve Dylan'ı kendi Romeo ve Juliet fantazilerini yaşamak için başka bir yer bulmak zorunda bırakmış olabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | و علمت أن هذا ربما يدفع ديلان و كيلي من أيجاد مكان أخر للبقاء معاً تعلمين قصة روميو و جوليت |
Şey, şimdilik sorun yok ama derslere devam edeceksek, çalışmak için başka bir yer bulmak zorundayız. | Open Subtitles | حسنا انه الآن.. لكن لو سنبقي على عمل هذا فيجب علينا ايجاد مكان اخر للمزاولة. |
Ne harika. Bir kaç hafta öncesine kadar Frederica'ya bir yer bulmak çok zordu. | Open Subtitles | شيء مذهل، منذ أسابيع قليلة كان من الصعب علينا إيجاد مكان لها |
Sürekli saklanacak bir yer bulmak, daha da kolaydı. | Open Subtitles | إيجاد مكان للاختباء كان أكثر سهولةً |
Ortadan kaybolacak güvenli bir yer bulmak. | Open Subtitles | إيجاد مكان آمن للاختفاء عن الأنظار. |
Gerçekten yeni bir yer bulmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد مكان جديد |
Önce kalacak bir yer bulmak lazım. | Open Subtitles | (هوليوود) حسناً، أول شئ: إيجاد مكان للعيش فيه |
Güvenli bir yer bulmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنه يريد إيجاد مكان |
Koruyabileceğin bir yer bulmak, | Open Subtitles | هو إيجاد مكان يمكنك حمايته |
- Walter yazılımı etkisiz hale getirmeyi bitirecek bir yer bulmak zorundasın. | Open Subtitles | ثلاث دقائق حتى تغلق مراكز الاقتراع في ولاية كنتاكي الشرقية - والتر، تحتاج - للعثور على مكان لإنهاء الإغلاق البرنامج |
Her yıl, deniz iguanaları daha uygun bir yer bulmak için uzak yerlere gitmek zorundadırlar. | Open Subtitles | وكل عام , تضطر (الاغوانه) البحرية.. للقيام برحلة نحو عمق اليابسة للعثور على مكان ملائم |
Buraya güvenli bir yer bulmak için geldik. | Open Subtitles | جئنا هنا للعثور على مكان آمن. |
- Şimdi bir yer bulmak zorundayız. - Nereye gideceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | علينا أيجاد مكان ما الآن - أعرف أين ذهب - |
En büyük sorun burada sikişecek bir yer bulmak, nerede yaptınız? | Open Subtitles | التحدى الاكبر هو ايجاد مكان لطيف للمضاجعه هنا |
Bir işe girmek ve yaşayacak iyi bir yer bulmak zorundaydım. | Open Subtitles | وتوجب عليّ الحصول ..على وظيفة, وتوجب عليّ ايجاد مكان لائق للعيش فيه |