Aşina olduğu bir yerde olması gerek, kendini rahat hissedeceği bir yerde. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن يكون في مكان مألوف حيث يكون مرتاحاً |
Başka bir yerde olması gereken biri. | Open Subtitles | شخص كان يجب أن يكون في مكان آخر |
Başka bir yerde olması zayıf bir ihtimal. | Open Subtitles | ومن حظه ان يكون في مكان آخر افضل |
Onun iyi bir şekilde bakım göreceği bir yerde olması gerekiyor. | Open Subtitles | إنها تحتاج أن تكون بمكان حيث يمكن الإعتناء بها |
Sen iyi de olduğu başka bir yerde , olması gerekiyordu olduğunu düşünüyorum edin. | Open Subtitles | بالطبع ، إذا كنت تعتقد أنه مقدر لك . أن تكون بمكان آخر ، فلا بأس أيضاً |
Zara geçmiş olsunlarını iletti, ama başka bir yerde olması lazımdı. | Open Subtitles | تُرسل تحياتها لكنها تحتاج ان تكون في مكان ما |
Burada bir yerde olması lazım o yüzden. | Open Subtitles | يجب أن تكون في مكان ما هنا. |
Yüce Kraken'in katili. Heykeli için poz vereceği bir yerde olması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | قاتل (الكراكن) العظيم، ألا يجب أن يكون في مكان آخر يستوضع تمثالًا له؟ |
bir yerde olması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس يجب عليه أن يكون في مكان ما ؟ |
Buralarda bir yerde olması gerek. | Open Subtitles | لابد أن يكون في مكان ما هنا |
Mr.Todd'un soğuk bir yerde olması lazımdı, değil mi?" | Open Subtitles | "إذاً السيد (تود) من المفترض أن "يكون في مكان بارد" |
Bunu yaparken güvenli bir yerde olması gerekiyor. | Open Subtitles | عليها أن تكون بمكان آمن لتفعل ذلك. |
Güvenli bir yerde olması gerek. | Open Subtitles | إنها بحاجة لأن تكون بمكان آمن |