Gözün alabildiğine şey. Aynanız parlıyorsa kesin orada bir yerdedir. | Open Subtitles | إذا كانت مرآتكم تلمع، سوف تكون هناك في مكانٍ ما. |
Burada olduğunu biliyorum. Getirmiştim. Burada bir yerdedir. | Open Subtitles | أعلمُ أنّها هنا، فقد أحضرتُها إنّها هنا في مكانٍ ما |
- Kardeşi becerememiş. Oralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | الأخّ فقد وعيه ولا يزال ساقطٌ في مكانٍ ما. |
Şansımız varsa, peri tozu kesem buralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | يجب أن تكون في مكان ما هنا هل تكفي؟ |
Buralarda bir yerdedir | Open Subtitles | انها يجب أن تكون في مكان ما |
Eminim faturası evde bir yerdedir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن الفاتورة في مكانٍ ما بالمنزل |
- İstediğimiz bilgi mutlaka bir yerdedir. | Open Subtitles | المعلومات لا بدّ أن تكون في مكانٍ ما "في الحقيقة، هي في شخص ما" |
Başka bir yerdedir kesin. | Open Subtitles | كلا، لابد إنه هناك في مكانٍ ما. |
- Buralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | أنها هنا في مكانٍ ما. |
Buralarda bir yerdedir, bulacağız. | Open Subtitles | -إنّها في مكانٍ ما هنا، و سنجدها |
Buralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | أعتقد أنّه في مكانٍ ما في الجوار (لاندن تايلور)؟ |
Biliyoruz, paket buralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | أنه بالخارج في مكانٍ ما.. |