Koji ve ailesinin gidecek hiç bir yerleri yok ama. | Open Subtitles | لكن كوجي و عائلته ليس لديهم مكان آخر يذهبون إليه |
Bak! Tarantula tutabileceğin bir yerleri var. | Open Subtitles | أنظروا، لديهم مكان حيث يمكنك حمل العنكبوت |
Burda onların hiçbirini bulamadık. En azından başka bir yerleri daha olması lazım. | Open Subtitles | لا بد ان لديهم مكان آخر على الاقل |
Ve şimdi onların gidecek bir yerleri yok mu? | Open Subtitles | والآن ليس لديهم مكان يذهبوا إليه؟ |
ve dışarda daha fazla onlar yardıma ihtiyacı olan ve gidecek bir yerleri olmayan insanlar sen de burda insanlara yardım ediyorsun bu aynı şey değil. | Open Subtitles | ناس ليس لديهم مكان آخر ليقصدوه أشخاص يحتاجون المساعده -انت تساعد الناس هنا كل يوم -ليس الشئ ذاته |
Senin için mükemmel bir yerleri var tamam mı dostum? | Open Subtitles | لديهم مكان مناسب لك، اتفقنا يا صاحبي؟ |
Bunun için özel bir yerleri vardı. | Open Subtitles | كان لديهم مكان مخصص لذلك |
Birkaç sokak aşağıda bir yerleri vardı. | Open Subtitles | لديهم مكان بعد شارعين من هنا |
Gidecek bir yerleri yok. | Open Subtitles | ليس لديهم مكان آخر |