Bu yaklaşık dört yıl önceydi, bir yolculuğa çıktım. Dürüst olmak gerekirse çok keyifli bir yolculuktu. | TED | كان هذا قبل أربع سنوات، حينها أنطلقت في رحلة ولأكون صادقاص، كانت رحلة للتحرر. |
Bu hayata doğru bir yolculuktu. | Open Subtitles | أرض مازال بها عشب وخضرة انها كانت رحلة نحو الحياة |
Hayır, uyumalısın. Uzun bir yolculuktu, iyi geceler. | Open Subtitles | لا يَجِبُ أَنْ تَنَامَين لقد كانت رحلة طويلة تصبحين على خير |
Evet, uzun bir yolculuktu ama sonunda vardık. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة طويلة ، لكن قاربنا على الوصول |
Uzun bir yolculuktu, acıkmış olmalısın canım. | Open Subtitles | لقد كانت رحلةً طويلة لا بد أنكِ جائعة يا حبيبتي |
Uzun bir yolculuktu, Sultan'ım. | Open Subtitles | لقد كان طريقا طويلا,أيها السلطان.. |
Oldukça olaylı bir yolculuktu. | Open Subtitles | يا لها من رحلة مليئة بالأحداث . |
Belki öyle yapmalıyım.Ben senin babanım,hastalıklı yaşlı amcan değil, fakat uzun bir yolculuktu. | Open Subtitles | ربمايجبعليّذلك . أنا والدك، ولستعمكالواهنالعجوز، و لكن كانت رحلة طويلة جدا. |
Uzun bir yolculuktu ve kendimi biraz bitkin hissediyorum. | Open Subtitles | كانت رحلة شاقة، وأشعر ببعض التعب في ظل هذا الطقس |
Güzel bir yolculuktu, dostum. Eğlendim. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة لا تُنسى يا رجل، لقد إستمتعت بها. |
- Çok yorucu bir yolculuktu. - Teşekkürler millet. | Open Subtitles | ـ أنها كانت رحلة طويلة ـ شكراً لكم، يا رفاق |
Buraya gelmek çok uzun bir yolculuktu. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة طويلة للوصول إلى هذا المكان |
Kısa bir yolculuktu. Sadece yedek pantolon ve çorap, diş fırçası, pijama getirdim. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة قصيرة ، لذا أحضرت ملابس داخلية احتياطيّة وجوارب وفُرشاة أسنان وملابس للنوم |
Bu çok heyecan verici bir yolculuktu, gerçekten. | TED | الحقيقة أنها كانت رحلة مثيرة حقا، |
Uzun bir yolculuktu. | Open Subtitles | اتعرف ، لقد كانت رحلة طويلة وشاقة |
Sabit tutun. Yavaşça. Uzun bir yolculuktu. | Open Subtitles | و أخيرا استقر هنا , لقد كانت رحلة طويلة |
Unutulmayacak bir yolculuktu. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة عصيّة على النسيان |
Harika bir yolculuktu, değil mi? | Open Subtitles | لقد كانت رحلة رائعة.. أليس كذلك؟ |
Gerçekten çok iyi bir yolculuktu. | Open Subtitles | -بالطبع كانت رحلة جيدة حقاً والمضيفة كانت لطيفة |
Öldürücü bir yolculuktu... Ve hepsini sonsuza dek değiştirdi. | Open Subtitles | كانت رحلة قاتلة وقد غيرتهم إلى الأبد |
Olağanüstü bir yolculuktu. Millennium Park'ı gördüm, biraz alışveriş yaptım neredeyse iki defa ölüyordum. | Open Subtitles | كانت رحلةً مذهلة، رأيت حديقة "ميلينيوم"، تسوّقتُ قليلاً، و كدتُ أموت... |
Uzun bir yolculuktu, Sultanım. | Open Subtitles | لقد كان طريقا طويلا,أيها السلطان.. |
Muhteşem bir yolculuktu. | Open Subtitles | با لها من رحلة برية |