ويكيبيديا

    "bir yolunu bulmuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وجدوا طريقة
        
    • وجد طريقة
        
    • وجدت طريقة
        
    • وجد وسيلة
        
    Tarayıcıların hassaslığını artırmanın bir yolunu bulmuş olmalılar. Open Subtitles لا بد أنهم وجدوا طريقة لزيادة حساسية المجسات لديهم
    Uzun mesafelerden bunu saptamanın bir yolunu bulmuş olmalılar. Open Subtitles يجب أن يكونوا قد وجدوا طريقة لاكتشاف ذلك الحدث من مسافة بعيدة
    Fantezisini değiştirmemiş. Adetâ onu mükemmelleştirmenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles لم يغير من حلمه ولكنه وجد طريقة ليجعله مثاليا
    Kamerayı klinikte gizlemenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles وجد طريقة ما ليخفي ألة التصوير في العيادة
    Ama oğluna, hâlâ hayatta olduğunu haber vermenin bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles ولكنني اعتقد بأنني وجدت طريقة ما لأخبر ابنك بأنك على قيد الحياة
    Bu gezegenden kurtulmanın bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles ربما أكون قد وجدت طريقة للخروج من هذا الكوكب
    - Muhtemelen uydularımızı bozmanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles -غالبا وجد وسيلة لتجنب أقمارنا الاصطناعية
    Umalım ki lanet nehri geçmenin bir yolunu bulmuş olsunlar. Open Subtitles لنتمني أنهم وجدوا طريقة لعبور ذلك النهر اللعين.
    Galiba bu salaklar, gerçek kişiliğini geri getirmenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles أظن أن هؤلاء الأغبياء وجدوا طريقة لاستعادة شخصيتك الأصلية.
    Takip etmenin bir yolunu bulmuş olmalılar. Open Subtitles لابد أنهم قد وجدوا طريقة لتعقبها
    - Başka bir yolunu bulmuş olmalılar. Open Subtitles لا بد أنهم وجدوا طريقة أخرى للدخول
    Sanırım bu hayelet bir kaç dakikalığına, veya en azından onlara istediği şeyi yaptırtacak kadar bir süre, insanların içinde durmanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles يطارده كيف؟ اعتقد انه وجد طريقة للسيطرة على الناس لدقائق قليلة
    Adam bir suç dehası ve geleceğin için kupaya para saklamanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles ليعتني بإبنته الوحيدة؟ الرجل مجرم عبقري، ولقد وجد طريقة لوضع المال لمستقبلنا في الكأس،
    Yine de bu notlara bakılırsa Alton tümörü yok etmenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles مع ذلك وفقاً لهذه الملاحضات على مايبدو التون وجد طريقة لاستصالئه
    Burada kalmanın bir yolunu bulmuş olabilirim. Open Subtitles أعتقد أنني قد أكون وجدت طريقة لنبقى هنا مدة أطول
    Görünüşe göre şirket maliyetinin altında silikon çip üretmenin bir yolunu bulmuş ve yıllardır topladıkları bağışları bu işe yatırmışlar. Open Subtitles يبدو ان الشركة وجدت طريقة لتصنيع رقاقات السليكون بتكلفة أقل و كل الأموال التى جمعوها العام الماضى
    Çocuk yardımını ödemenin bir yolunu bulmuş olabilirim diye düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد اني وجدت طريقة لادفع لك لاعالة الطفل
    Gezegendeki diğer ülkeler bir şekilde, gelecek nesilleri yetiştirenlere ücretli izin vermenin bir yolunu bulmuş. Fakat biz diyoruz ki: "Biz bunu yapamayız." TED كل اقتصاد آخر على هذا الكوكب وجد وسيلة تحقيق نفس المستوى من إجازة مدفوعة الأجر على الصعيد الوطني لأولئك الأشخاص الذين يقومون بعمل لمستقبل تلك البلدان، لكننا نقول، "لا يمكننا فعل ذلك."
    Silahı onlardan habersiz yapmanın bir yolunu bulmuş. Open Subtitles وجد وسيلة لصنعه بدون معرفتهم...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد