Bütün bunlar, beynin algı zeminini biraz farklı bir yöne çeviriyor. | TED | كل هذا يضع أساسيات الإدراك للعقل فى ضوء مختلف قليلاً . |
''Side hustle'' ikinci bir işten biraz farklı. | TED | النشاط الجانبي مختلف قليلاً عن وظيفة ثانية. |
Evet ama görebildiğin gibi her şey şimdi biraz farklı. | Open Subtitles | نعم، هذا حقيقى، ولكن كما ترى الأشياء مختلفة قليلاً الآن |
Şimdi, biraz farklı bir şey deneyeceğiz. | Open Subtitles | ، هذه المرة سنجرب شيئاً مختلفاً قليلاً فبدلاً من تحريك الصخرة |
Size onların bir ailede neyin en önemli bulduklarını göstereceğim, onların aileleri biraz farklı görünse bile. | TED | وسوف أبين لكم أنهم يعلمون ما هو الشيء الأكثر أهمية في الأسرة؟ على الرغم من كون أسرهم تبدو مختلفة قليلا. |
Bugünün çocuklarını düşünün. Onların çocuklukları biraz farklı. | TED | بالنظر إلى الأطفال اليوم ، فطفولتهم مختلفة بعض الشيء |
Hepimiz, kazanabileceğimize emin olduğumuz durum ile kazanacağımızı umduğumuz durumda biraz farklı çalışırız. | TED | فجميعاً نعمل بشكل مختلف قليلاً عندما نكون متأكدين من الفوز مقابل إذا كنا نأمل أننا سنفعل وحسب |
Tanınmış kişilere biraz farklı bakmamızı sağlıyor. | Open Subtitles | هذا يجعلنا ننظر للشخصيات العامة بشكل مختلف قليلاً لدينا تراث طويل من التعليقات الساخرة في هذا البلد |
Onun biopsisinden alınan proteinin yeri de benimkiyle benzer ama biraz farklı. | Open Subtitles | مكان تواجد البروتين من مكان تطعيمه يجب أن يكون مطابق لي, ولكنه مختلف قليلاً, |
Evet, biraz farklı ama... insanlar, sevdikleri için değişirler. | Open Subtitles | نعم إنه مختلف قليلاً لكن الناس يتغيرون لأجل الذين يحبونهم |
biraz farklı olursun sanmıştım ama öyle değilsin. | Open Subtitles | ظننتك ستكون مختلف قليلاً لكنك لم تكن كذلك |
Bununla beraber bizimkinden biraz farklı çünkü Cylonlar insan değil. | Open Subtitles | لأقول أنه مختلف قليلاً لأن السيلونز ليسوا بشر |
Bununla birlikte, babamın biraz farklı bir planı vardı. | TED | وعلى الرغم من ذلك كان لدى أبي خطة مختلفة قليلاً |
Ben tıbbi ressamım. ve biraz farklı bir bakış açısına sahibim. | TED | أنا أرسم للطب، وأتيت من وجهة نظر مختلفة قليلاً. |
Sanırım bu davada durum biraz farklı. | Open Subtitles | حسناً, فى هذة الحالة, اعتقد انة ربما يكون شيئاً مختلفاً قليلاً |
Bu biraz farklı bir açı, ve tekrar yavaş çekim versiyonu. | TED | هذه من زاوية مختلفة قليلا ثانيتا ولكن بعرض بطيء |
Ne diyebiliriz? O yüzden ben belki biraz farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak bu duruma nasıl daha farklı bir şekilde bakabileceğimizi anlatacağım. | TED | أود أن أعطي وجهة نظر مختلفة عن كيف يمكننا النظر إلى هذه الأمور بطريقة مختلفة بعض الشيء |
Ama kalbimiz kırıldığında iyileşmesi biraz farklı olur. | TED | لكن قلوبنا عندما تتحطم، فإنها تتعافى على نحو مختلف قليلًا. |
Ara sıra o gençle yaptığım konuşmayı düşünüyorum ve bence biraz farklı bitirmeliydim. | TED | وأذكر غالبًا حديثي مع ذلك الشاب اليانع، وأعتقد بأنه توجب علي إنهاء المحادثة بطريقة مختلفة قليلًا. |
O zamandan sonra, hep Yutaka'nın diğer arkadaşlarımdan biraz farklı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بعد ذلك، كنت دائما افكر في يوتاكا بشكل مختلف بالمقارنة لبقية اصدقائي |
Daha fazla kar getirmemeyi tercih ettiğimiz orası burası dediğim şirket alanları var çünkü bizim başarı anlayışımız sizinkinden biraz farklı. | Open Subtitles | وسبب وجود أماكن، صغيرة هنا وهناك حيث اخترنا أن لا نزيد أرباحنا فيها، لأننا نُعَرِّف النجاح بشكل مختلف بعض الشيء عنكم. |
Bütün kızlar bizi kıskanmıştı. Ama ben biraz farklı düşünüyordum. | Open Subtitles | جميعالفتياتأصابتهنالغيرة، و لكن كان لدي رأي مختلف نوعاً ما |
Nedir yani? 'Nedir yani?' aynı soruyu sadece biraz farklı bir şekilde kurmayı düşündüğünüzde ortaya çıkar. | TED | ما العيب في هذا؟ حسنا، هذا السوأل ظهر عندما بدأنا بالتفكير بالمعضلة نفسها عندما توضع بشكل مختلف قليلا. |
Gölün suyu, içme suyundan biraz farklı hem de enteresan bir biçimde. | Open Subtitles | الماء في هذه البحيرة مختلف عن مياه الشّرب بطريقة مثيرة جدا للاهتمام. |
Şey, bence bir iki şarkıya, belki, bilirsin, biraz farklı bir şey yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا , اظن ربما نعدل زوج من الأغاني , كما تعلم يمكن أن نفعل شيئا مختلفاً بعض الشيء |
Kafamda hep tasarlıyordum ama biraz farklı gelişiyor. | Open Subtitles | لقد كنت أتخيل ذلك في رأسي وكان الأمر مختلفا قليلا |
Ama olaya bakış açım seninkinden biraz farklı. | Open Subtitles | لكنني لدي طريقة مختلفة في التوضيح من طريقتك. |