birbirinizin cümlelerini bitirmeniz hiç önemli değil. Tanı paket anlaşması olmanıza bel bağlamayın. | Open Subtitles | ،مهما قمتم بإنهاء جمل بعضكم البعض فلا تركنوا إلى كونكم صفقة تشخيصيّة كاملة |
Neden şu küçük ordunu alıp başka bir yerde birbirinizin silahlarını temizlemiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تأخذ جيشك وتذهب نظيفة بندقية بعضكم البعض في مكان ما؟ |
Birbirinizi çok göreceksiniz, o yüzden birbirinizin özeline saygı duyun. | Open Subtitles | سترون بعضكم البعض كثيرًا لذا إحترموا المساحة الشخصية لكل منكم |
Biran daha uzaktan geliyor. Sen ve oğlun birbirinizin aynısınız. | Open Subtitles | بيرتك تأتي من أبعد البلاد، أنت وإبنك تحبان بعضكما البعض |
Birbirinizi bulduğunuzda, kendinizi birbirinizin kollarına atacaksınız. | Open Subtitles | وعندما تجدان بعضكما البعض تجريان بأذرع مفتوحة |
birbirinizin zayıf noktasına gitmeyi bırakın , gücünüze odaklanın , evlat. | Open Subtitles | يجب عليكم التوقف عن اللحاق ببعضكم. والبدأ بالتركيز بقوتكم يا بني. |
Lütfen yüzükleri birbirinizin parmağınıza takın. | Open Subtitles | أرجوكما ضعا الخواتم في أصابع أحدكما الآخر |
birbirinizin işini bitirin, yoksa ben bitireceğim. | Open Subtitles | ، تأكدوا من القضاء على بعضكم البعض لأنكم إذا لم تفعلوا، سأفعل أنا |
Evet, hepiniz öylesiniz. Altın için birbirinizin boğazını kesmeye hazırsınız. | Open Subtitles | اجل، انتم جميعا على استعداد لذبح بعضكم البعض من اجل الذهب |
birbirinizin oksijen tüplerini takıyorsunuz. Çok şeker. | Open Subtitles | أراكم تلبسون أنابيب أوكسجين بعضكم البعض هذا لطيف |
Birbinizi sever birbirinizin yanında olursunuz. | Open Subtitles | إنكم تحبون بعضكم البعض. وتدعمون بعضكم البعض. |
birbirinizin saçlarını yapıp "soggy buscuit" 'imi söylüyorsunuz. | Open Subtitles | تقومون بتجديل شعر بعضكم البعض وتلعبون لعبة البسكويت النديّ؟ |
Bana bir iyilik yapın ve ellerinizi birbirinizin üzerinden çekin, millet. | Open Subtitles | هل تصنعوا خدمه من أجلى إبعدوا أيديكم عن بعضكم البعض |
birbirinizin yeteneklerini destekleyip zayıflıklarını örtün. | Open Subtitles | عليكم أن تدعموا قدرات بعضكم البعض وتغطوا الضعيف منها |
ilk olarak, birbirinizin gözlerinin içine bakın gözlerin! | Open Subtitles | لقد قصدتما المكان المناسب، اولاً، انظرا إلى أعين بعضكما البعض |
birbirinizin poposunu öpüp, barışamaz mısınız? | Open Subtitles | ألا يمكنكما فحسب تقبيل مؤخرات بعضكما البعض وتتصالحا؟ |
Bu randevunun herhangi bir kısmında birbirinizin saçlarını da tarayacak mısınız? | Open Subtitles | هل ستنظفا شعرا بعضكما البعض في أي نقطة طوال الأمسية؟ |
Ama ikinizi birbirinizin gözlerinde kaybolmuş bir şekilde gördükten sonra belki de yapmıyordur. | Open Subtitles | لكن الآن، وقد رأيتكما هائمان في عيون بعضكما البعض كانت محقة |
birbirinizin kötü huylarını öğrenmeniz gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | قالت أنكما يجب أن تتعرفا .على العادات السيئة عند بعضكما البعض |
birbirinizin sırtını kollamaya başlamanız lazım artık. | Open Subtitles | عليكم أن تبدأوا في الاعتناء ببعضكم. |
İkiniz de bu gece neredeyse ölüyordunuz çünkü birbirinizin yanında değildiniz. | Open Subtitles | كدتما أن تُقتلا بالخارج الليلة لأنّكما لم يدعّم أحدكما الآخر. |
birbirinizin kıyafetini parçalayıp üstüne atlayamadan aynı odada yalnız kalamayacağınız biri. | Open Subtitles | بدون تَمزيق ملابسِ بعضهم البعضِ مِنْ وقفز بعضهم البعض. |
Bu gerçekten çok hoş bir hikaye. Umarım birbirinizin arkadaşlığından hoşlanırsınız. | Open Subtitles | تلك حقًّا قصّة لطيفة، آمل أن تستمعا برفقة كل منكما للآخر |
Kurul toplantılarınızda birbirinizin kulağına şahsi projelerinizi fısıldıyorsunuz para da oraya mı gidiyor? | Open Subtitles | تهمسون لبعضكم البعض في اجتماعات الإدارة بشأن مشاريعكم المدللة، وهناك حيث تذهب كل الأموال؟ |
Mutfağa gireceksiniz, ortam sıcaklaşacak birbirinizin parmaklarından bir şeyler yalamaya başlayacaksınız. | Open Subtitles | أنت في المطبخ، الأجواءتصبحمثيرة.. تبدآن بلعق البقايا من أصابع بعضكم الآخر |
birbirinizin suçluluğunu besliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تغذي شعور الآخر بالذنب |