birden çok düzeyde ortak değer yaratabiliriz. | TED | يمكننا ان نعنون القيمة المشاركة في مستويات متعددة |
Düşük gelir grubundan bir çocuksan, sizin neredeyse yarınız birden çok kez çocukluk travması yaşıyor. | TED | إذا كنتم أطفال الدخل المنخفض، و واجه ما يقرب من نصفكم حالات متعددة من صدمات الطفولة. |
Evet, ama aynı anda birden çok kişiye aynı halüsinasyonu gördürebilecek bir-- bir içki yada bir hap yok. | Open Subtitles | أجل لكن لا يوجد اثر للكحول او المخدرات التي قد تجعل عدة أشخاص يعيشون هلوسة في نفس اللحظة بالظبط |
Yedi gece boyunca cinsel olmayan dokunuşlar, birden çok sayıda ereksiyon. | Open Subtitles | سبع ليال من المداعبة اللّا جنسيّة، حدوث انتصابات مُتعدّدة. |
Göğsüne, karnına ve kasığına yapılan birden çok darbenin izini buldum. | Open Subtitles | نتيجه لنزيف داخلى لقد وجدت دليل على عده لكمات لصدره |
Burası da birden çok ateşleme sistemi. Bir tanesini devre dışı bırakabilirsin ama sonra diğeri bum. | Open Subtitles | وهذا النوع نظام متعدد الأسلاك بإمكانه تعطيل سلك لكن الآخر |
evet, birden çok kurşun yarası olan genç bir bayan var ambulansa ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم يوجد فتاة مراهقة تعاني من أثار طلقات نارية متعدده أحتاج إلى سيارة إسعاف |
Acıtmış olmalı. birden çok arkadaşa sahip olmanın bir anlamı var, House. | Open Subtitles | لا بد أن هذا مؤلم لهذا تفيد مصادقة أكثر من واحد |
Burada tanımladığım şey, aynı anda yürütülmesi gereken birden çok projeye sahip olmak ve ruhsal duruma veya duruma göre, konular arasında oradan oraya gidersiniz. | TED | ما أصفه هنا هو العمل على مشاريع متعددة في نفس الوقت، وأنت تنتقل بين المواضيع حسب ما يمليه عليك مزاجك أو كما يتطلبه الوضع. |
Aksine, kendi gerçekliğinin birden çok biçimini sergiledi - ve ruhunun anlamlarına bizler için birkaç giriş yeri sağladı. | TED | بدلاً من ذلك، فهي قد عرضت إصدارات متعددة من واقعها وأمدتنا ببعض المفاتيح للاطلاع على ما تحتويه روحها. |
Ama daha da önemlisi, başka türlü birden çok haber raporlarının içinde yayılacak olan, rakamların arasındaki motifleri ve bağlantıları görmeye başlıyorsunuz. | TED | ولكن الأهم من ذلك، تبدأ برؤية أنماط وارتباطات بين الأرقام والتي كانت ستكون متناثرة عبر تقارير اخبارية متعددة. |
Bu devletlerin birden çok noktasını vurma kabiliyetleri var. | Open Subtitles | لديهم القدرة على ضرب أهداف متعددة فى كلٍ من هذه الدول |
Ryan'la birden çok görüşenleri bulmak için hapishane kayıtlarına bakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نراجع سجل زوار السجن لنرى من كان لديه زيارات متعددة لـ ريان |
Nasıl bir yerde, yoğun cep telefonu trafiğini kaldıracak birden çok baz istasyonu bulunur? | Open Subtitles | ما نوع الأماكن التي يوجد بها أبراج إرسال خليوي متعددة للتعامل مع الضغط المتزايد على الشبكة؟ |
birden çok cephede, birden çok orduya karşı savaşma durumu söz konusu olunca | Open Subtitles | الآن وقد وصاروا يخوضون حربا على جبهات شتى , ضد عدة جيوش متناحرة |
Bunu birden çok robot kullanarak aşabilirsiniz. | TED | رُبما تحتاج إلى عدة روبوتات لنقل تلك الأحمال. |
Çünkü hepimiz gün için birbirimizle birden çok kez etkileşime giriyoruz ve gördüğümüzün ne olduğu ile alakalı soru sormada daha iyi olmamız gerekiyor. | TED | لأننا جميعًا نتفاعل مع الناس عدة مرات يوميًا، ونحتاج أن نصل إلى مستوى أفضل في طرح الأسئلة حول الذي نراه. |
Evet, 4 saatlik sürede, ...birkaç ATM'den birden çok para çekmiş içerde ve tren istasyonun etrafında-- | Open Subtitles | أجل، لـ4 ساعات، وقامت... بسحوبات مُتعدّدة من ثلاثة أجهزة صراف آلي بداخل وحول محطة القطار... |
Yine birden çok sayıda ereksiyon, eğer saymazsan... | Open Subtitles | ومرّة أخرى مع انتصابات مُتعدّدة إذا لم تُعوّلي عليها... |
Şimdi, Khan birden çok tehlike önleyici sistem kurmak zorunda bilgisayarına. | Open Subtitles | الأن خان لابد أنه لديه عده أقفال أمنيه مثبته على هذا الحاسوب |
birden çok saldirgan varmis gibi göstermek için birçok tür silah kullanmak istersiniz. | Open Subtitles | وتريد استخدام تشكيلة من الأسلحة للايحاء بهجوم متعدد |
Aktif insan DNA'sını gelişmekte olan bir fetüsün içine yerleştirmek birden çok doğum kusuruna, şiddetli mutasyonlara neden olabilir. | Open Subtitles | دي ان اي لانسان حي تُقدم الى جنين في طور النمو يمكن ان تسبب عيوب خلقيه متعدده |
Görünüşe bakılırsa birden çok var. | Open Subtitles | وبالنظر إليك ,يبدوا أن لديك أكثر من واحد |
Bir kişiden aynı anda birden çok kişiye kan dağıtımı yapabilir. | Open Subtitles | بوسعه نقل الدماء من مريض لعدّة مرضى في الوقت ذاته. |
TED Konferansı'nın birden çok disiplini kapsayıcılığı olacak. | TED | ستكون لديه تعددية تخصصات مثل مؤتمر تيد. |
birden çok aliyorsun. Deney yapiyordum. | Open Subtitles | -كنتَ تبالغ بتعاطيها |