ويكيبيديا

    "bireylerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأفراد
        
    • الفرد
        
    • أفراد
        
    • للأفراد
        
    • سجية للعبير
        
    Bu bireylerin hassas olduğunu bilirsek o zaman erken müdahale mümkün olabilir. TED إن كنا نعرف أن هؤلاء الأفراد غير محصنون، سيكون التدخل المبكر ممكنا.
    bireylerin hayatında, ulusların hayatında olduğu gibi herşey birbiriyle bağlantılıdır, ve herşey sonuçtur. Open Subtitles في حياة الأفراد كما في حياة الشعوب كل شيء مرتبط كل شيء نتيجة
    bireylerin, başkalarının hayatlarına önem vermediği evrimsel bir sürecin yan etkilerisiniz. Open Subtitles أنت أحد الآثار الجانبية لعملية تطورية قليلاً ما تهتم بحياة الأفراد
    bireylerin saç gölgeleri ayrı olduğunda biçimsiz olurlar. Open Subtitles الفرد ظلال شَعرِ لا شكلية عندما هم يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مُتميّزَ.
    Orkestradaki ve dinleyici grubundaki bireylerin kendi hikâyeleri var. TED هنالك قصص أفراد بين فريق الأوركسترا وبين المستمعين
    Organizasyonumuzda birçok Hackathon düzenliyoruz. Bunlar bireylerin ya da küçük grupların toplanıp kısıtlı sürede iş problemleri çözdükleri yarışmalar. TED في منظمتنا، نستضيف الكثير من هاكاثونات، حيث مجموعات صغيرة أو الأفراد يجتمعون فيها لحل مشكلة العمل في إطار زمني مضغوط.
    Şehirler yalnızca sizin etkileşimlerinizin ve bizim etkileşimlerimizin, ve bireylerin gruplaşması ve kümeleşmesinin bir tezahürüdür. TED المدن هي عبارة عن مظهر مادي لتفاعلاتك تفاعلاتنا وتجمع وتجمهر الأفراد
    Fakat şu ana kadar incelediğimiz bireylerin sayısı çok az. TED ولكننا بحثنا بكميةٍ لا بأس بها من الأفراد في هذه المرحلة.
    Tüm dünyadaki ulusların refah seviyesinin artmasının; bireylerin, kendi çıkarlarının peşinden gitmeleri ile oluşacağını söyler. TED ويتحدث عن كيف ستزدهر الدول حول العالم عبر مطاردة الأفراد للربح الفردي.
    Ve bu, bireylerin bir amino asit dizisini sahiden alıp da proteinin nasıl kıvrılacağını çözdükleri bir oyun. TED وهذه لعبة حيث يقوم الأفراد فعلاً بأخذ سلسلة من الأحماض الأمينية ومعرفة كيف سيتضاعف البروتين.
    Mesela insanlara iş birliğinin faydalarını ve toplumun avantajlarını hatırlatmak, varlıklı bireylerin tıpkı yoksul insanlar gibi eşitlikçi olmasını sağlayabilir. TED على سبيل المثال تذكير الناس بفوائد التعاون أو مزايا المجتمع، تسبب في أن يكون الأفراد الأثرياء متساوون مثل الناس الفقراء
    bireylerin tam modelini çıkarmak ve bunun güvenliğinden emin olmak için önümüzde hâlâ uzun bir yol var. TED لا يزال هناك طريق طويل يجب قطعه قبل أن نتمكن من نمذجة الأفراد بشكل كامل وقبل أن نضمن سلامة استخدام هذه التكنولوجيا.
    Sizinle yeni bir yüksek eğitim modeli, genişletildiğinde, başka şekilde geri kalabilecek milyonlarca yaratıcı ve motive olmuş bireylerin topluca zekasını artırabilecek, bir model paylaşmak istiyorum. TED أود مشاركتكم بنموذج جديد للتعليم العالي، نموذج إذا ما تم تطبيقه يمكن أن ينمي الذكاء العام للملايين من الأفراد المتميزين و المتحمسين الذين مِن دونه يُهمَلون.
    Olağan şüpheliler. Burada, Tanzanya'da, bireylerin yüzde 30'unun yüksek tansiyonu var. TED المشتبه بهم عادة هنا في تنزانيا، ٣٠٪ من الأفراد لديهم ارتفاع ضغط الدم
    Bu eğri bize parçacıkların hızının istatistiklerini aynı bir demografik eğrinin bireylerin yaşını gösterdiği gibi gösteriyor. TED هذه المنحنى يخبر عن إحصائيات سرعات الجسيمات بنفس طريقة المنحنى الديموغرافي في الإخبار عن إحصائيات أعمار الأفراد.
    Her dansın, herkesin kabul edebileceği adımları vardır fakat bu bireyle ve bireylerin yaratıcı kimlikleriyle alakalıdır. TED لكل رقصة حركات معينة، و التي يتفق عليها الجميع و لكن يتدخل فيها الأفراد و هوياتهم الإبداعية.
    Bu dijital çağın başlarında ise güç, kurumların eline geçti, gelecekte de bireylerin eline geçecek. TED وفي طلائع العصر الرقمي هذا، انتقلت السلطة إلى الشركات وستنتقل في المستقبل إلى أيدي الأفراد
    Gezegenimizde su hiç bitmeyebilir fakat bireylerin susuz kalmaması için bitmek zorunda da değil. TED قد لا ينفد كوكبنا من الماء، لكن ذلك لا يمنع أن يعاني الأفراد من العطش.
    Atalarımız, bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde, bireylerin güçlerini, kendi kaderini tayin etmenin değerini anlamışlardı. Open Subtitles أجدادنا، عندما أعلنوا الأستقلال فهموا قوة الفرد قيمة تقرير المصير
    Bize devletin devamlılığın bireylerin menfaatlerinden üstün olduğunu gösterdiler. Open Subtitles قاموا بتحفيزنا بأن تكون مصلحة الدولة أعلى مرتبة من اهتمامات الفرد
    Bir aktivist topluluğa kendini adamış bireylerin yüksek idealleri vardır. Open Subtitles في مجموعة ناشطين، هُناك أفراد مُخلصين لمُثُلٍ عُليا وراسخة.
    Son olarak, tütün endüstrisiyle ortaklığını sürdürmeye devam eden bireylerin ve kuruluşların göz önünde bulundurması gereken saygınlık riski var. TED وأخيرًا، هناك أيضًا خطر السمعة للأفراد والمؤسسات التي تستمر في تحقيق الانتماء والتبعية لصناعة التبغ.
    bireylerin her söylemini yasaklayarak. Open Subtitles يراقبون أي سجية للعبير عن الذات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد