bireylerle ilgilenirken küsuratları atarız. | Open Subtitles | عند التعامل مع الأفراد, نلقي الأحتمالات خارجاً |
Running Milk'de çalışmayan bireylerle gizli bilgiler paylaştınız mı? | Open Subtitles | هل سبق لك أن المشترك المواد السرية مع الأفراد الذين لا يعملون مع الجري الحليب؟ |
Kahramanların kolay yaratıldıklarını düşünmüyorum ve mücadeleci, her zaman rengârenk olmayan günlük rutinlerle karşılaşan bireylerle ve yaşam koşullarına karşı gelerek daha iyi bir yaşama doğru giden insanlarla çalışmayı tercih ediyorum. | TED | أؤمن بأن الأبطال لم يُخلقوا بسهولة، وأختار بأن أعمل مع أفراد مُكافِحون ويواجهون روتين الحياة اليومية التي ليست دائمًا مبهجة، الأفراد الذين يشقون طريقهم لحياة أفضل، ويحاربون ظروف الحياة. |
(Alkışlar) Fedakârlıklarının spesifik etkilerini görmelerine ve yardım ettikleri bireylerle ya da topluluklarla bağ kurmalarına imkân sağlayarak onları ödüllendirin. | TED | (تصفيق) كافئهم بمنحهم فرصة لرؤية التأثير المميز لكرمهم وللتواصل مع الأفراد والمجتمعات الذين يساعدونهم |
diye sordum. "Hayır." dedi "Ben olsam bireylerle konuşurdum." | TED | قال "لا, سأكلم الأفراد" |