Faturalar birikiyordu, iki çocuk, ev kredisi ve sonra ben müze müdürü asistanı olarak iş buldum. | Open Subtitles | والفواتير كانت تتراكم علينا وكان لدينا طفلين بالأضافة للرهن العقارى لذا حصلت على وظيفة كمساعده لأمين متحف. |
Kalsiyum ve karbondan oluşan kabukları milyonlarca yıldan fazla sürede kireçtaşına dönüştükleri denizin dibinde birikiyordu. | Open Subtitles | تتألف أصدافهم من الكالسيوم والكربون. تتراكم على قاع البحر لملايين السنوات. ثم تتشكّل لحجر جيري. |
Sorun yokmuş gibi sizinle beraber gülüyordum ve birikiyordu. | Open Subtitles | وأنا أضحكم معكم كأن الأمر لا يهم لكن الصغائر تتراكم وتنقر .. |