birkaç kelime söylemesi için mikrofona getirmeye çalışacağız. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | نحاول أن نأتي به للمِذْياع ليدلي لكم بعض الكلمات المختصرة |
Kendisi büyük bir Hokey meraklısı ve size birkaç kelime söylemek istiyor. | Open Subtitles | انه من اكبر مشجعين لعبة تاهوكى وهو يريد ان يقول بعض الكلمات |
birkaç kelime söylemek ister misiniz? | Open Subtitles | هل تريد أن تقول بعض الكلمات القليلة ، سيد كاربنتر؟ |
Kuşların satıldığı mağazada birkaç kelime öğretiliyor. | Open Subtitles | هم فقط مثقاب بضعة كلمات إليهم في الدكانِ المحبوبِ، |
Bu fırsatla birkaç kelime etmek isterim. | Open Subtitles | في هذه المناسبةِ، أحبّ أقَول بضعة كلمات. |
Bunu hesaba katarsak, geleneksel okul notlandırması hakkında birkaç kelime söylemek istiyorum. | TED | ومع أخذ ذلك في الاعتبار، أود أن أقول بضع كلمات عن نظام الدرجات الجامعي. |
birkaç kelime öğrenmezsen buradan bir adım öteye bile gelişemeyiz. Tamam mı? | Open Subtitles | لكننا لن نتحرك من هذه البقعة حتى تتعلم بعض الكلمات ، حسناً ؟ |
birkaç kelime hazırlamıştım, ama, | Open Subtitles | حضرت بعض الكلمات ولكن , اوو لكنني نسيتها |
birkaç kelime ile uzun ve korkunç karanlık gecelerin kaybını ve acısını sizinle paylaşmak isterim. | Open Subtitles | و ربّما قد تقاسمت معك بعض الكلمات و التى جالت بخاطرى من خلال ليال مظلمة، طويلة |
Misafirlerine birkaç kelime etme vaktin geldi bence. | Open Subtitles | أعتقد أنه الوقت لتقولي بعض الكلمات لضيوفك |
Şimdi birkaç kelime söylemek için, tüm zamanların en iyi... hemşirelerinden biri, Gaylord | Open Subtitles | الآن, لقول بعض الكلمات, احد افضل الممرضين المسجلين على الاطلاق, "جايلورد مايرون فوكر". |
Şimdi birkaç kelime söylemek için, tüm zamanların en iyi... hemşirelerinden biri, Gaylord | Open Subtitles | الآن, لقول بعض الكلمات, احد افضل الممرضين المسجلين على الاطلاق, "جايلورد مايرون فوكر". |
Hayır, düşündüm de yemeğe başlamadan önce aşçıbaşımız belki birkaç kelime etmek ister. | Open Subtitles | لا، اعتقدت فقط , قبل أن نأكل قد يكون الطباخ يريد قول بعض الكلمات |
Sadece birkaç kelime. | Open Subtitles | مجرّد بضعة كلمات ولن تستغرق وقتاً طويلاً |
Kalabalığa birkaç kelime etmeni istiyor. | Open Subtitles | تُريدُك أَنْ تَقُولَ بضعة كلمات إلى الحشدِ. |
Yeni vatandaşımız birkaç kelime söylemek istediğini belirtti. | Open Subtitles | مواطننا الأحدث لَها بضعة كلمات هو يوَدُّ أَنْ يَقُولَ. |
Bugünlük sadece birkaç kelime yazacağım, Sevgiler. | Open Subtitles | ~~فقط بضعة كلمات اليوم ~~وبهذا القلم الرصاصي |
Bugün sadece kalemimden çıkan birkaç kelime Sevgiler. | Open Subtitles | ~~فقط بضعة كلمات اليوم ~~وبهذا القلم الرصاصي ~~كلها لكِ |
Biliyoruz, ama aileden kimse birkaç kelime söylenmeden gömülmedi. | Open Subtitles | نحن نعرف ، ولكن لم يُدفَن أي من أهلنا فى السابق دون بضع كلمات |
Bunu bir ders emri gibi düşün en azından haşmetli kralım Cyrus Beene'den birkaç kelime duyayım. | Open Subtitles | أظن أني أستحق محاضرة أو على الأقل كلمات قليلة من مولاي المعظّم سايروي بيين |
Evet, gelip birkaç kelime edebilirim. | Open Subtitles | نعم بوسعي المجيء و قول بضع الكلمات |
Kalbimden gelen birkaç kelime sarf etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعبر عما في قلبي ببضع كلمات فحسب |
Yakında gerçekleşecek nörolojik ilerlemenin etkisi hakkında birkaç kelime daha konuşup bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اختم كلامي بأن أتحدث عن تاثير الإختراق العصبي الوشيك |
Dedektif Conners, birkaç kelime eder misiniz? Evet, iki kelime, uçur beni. | Open Subtitles | أيها المحقق (كونيرس) هل لنا بتعليقك - ليس الآن فهذا سيستغرق كثيرا - |
Sonra, Bay Serrecold cesede bakmak için geldiğinde mektuba eklenen birkaç kelime. | Open Subtitles | القليل من الكلمات بعد ذلك أضيفت الى الرساله عندما كان السيد سيركولد يفحص الجثه |
Sence onlar birkaç kelime daha hak etmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تظن أنهم يستحقون المزيد من الكلمات عنهم؟ |