Hiçbir şey bırakmadan sadece pencere kenarındaki birkaç taş dışında. | Open Subtitles | و لم يبقى شىء الا بعض الصخور الملعونه على افريز النافذه |
Avatar'a birkaç taş fırlattım sürekli mızmızlandı, ve Sokka bir deliğe düştü. | Open Subtitles | لقد رميت بعض الصخور على الافاتار وسوكا سقط في حفرة |
Bebekyüzlü, birkaç taş bulup boyadı. | Open Subtitles | حسناً، صاحب الوجه الطفولي وجد بعض الصخور وقام بطلائها |
Bir insanın yediği haltlar bir kocakarının, o kişinin göbeğine birkaç taş koymasıyla gitmez. | Open Subtitles | كل القذاره التى عملتها طوال حياتها لن تذهب بعيداً بسبب إمرأه هودو حرّكت بعض الأحجار حول بطنها |
Sizin için birkaç taş ve kolye olarak bir anahtar getirdim. | Open Subtitles | ...عندي أيضاً بعض الأحجار لك ومفتاح تضعينه حول عنقك |
birkaç taş kaldırıp, altında ne olduğuna bakalım. | Open Subtitles | اركل بعض الصخور وسترى ماتحتها |
birkaç taş yolu kapatıyor. Emin misiniz? | Open Subtitles | بعض الصخور تعيق الطريق |
Thom dağdan birkaç taş almıştı. | Open Subtitles | لقد أخذ (تـوم) بعض الصخور من الجبل. |
Bana birkaç taş satar. | Open Subtitles | يبيعُ لي بعض الأحجار |