birliğinden ayrı düştüğünde, can çekişen bir subay buldu, ve onu sırtladı. | Open Subtitles | عندما انعزل عن وحدته عثر على هذا الضابط المجروح والذى كان على وشك الموت وهكذا انتشله |
Öyleyse birliğinden biriyle görüşmüş olmalısın. | Open Subtitles | إذاً، أحد عناصر وحدته كان على إتصال، من المفترض ؟ |
Et birliğinden arkadaşlarımız nezaketen size buradaki etleri hediye ediyor. | Open Subtitles | والآن لمتعتنا الخاصة، ومجاملة ..لأصدقائنا في جمعية اللحوم حياكم الله، وسامحونا على القصور |
Atlı birliğinden sonra, dünyadaki insanların üçte birinin öldürüleceğini söylüyor. | Open Subtitles | مكتوب أن ثُلث سكان الأرض سيتم قتلهم بعد إتحاد الفرسان |
Bu yüzden birliğinden kaçtın. | Open Subtitles | لهذا فررت من وحدتك |
Japon birliğinden. | Open Subtitles | هو جزءُ من فريقِنا اليابانيِ. |
Öyleyse birliğinden biriyle görüşmüş olmalısın. | Open Subtitles | أو من المفترض أنه شـخص ما من وحدته اتصل بكم |
Ama evinde, birliğinden bir sürü kişi olduğunu söylemişti bana. | Open Subtitles | لكنه قال لي أنه كان هناك الكثير من أفراد وحدته متجهين إلى المنزل |
Kendisi bu yılın başında silah arkadaşı Çavuş Manny Fernandez'in dost ateşiyle hayatını kaybetmesinin ardından birliğinden kaçmış. | Open Subtitles | الذي اختفى من وحدته في مطلع هذا العام, بعد أن تسببت نيران صديقة في مقتل زميله, الرقيب ماني فيرنانديز. |
Bu çocuk komuta zincirini bozdu ve birliğinden bir elemana kalleşlik etti Birleşik Devletler Denizcisi olması bir yana üstelik öyle görünüyor ki, sıcak çarpmasından dolayı yere yığılmadan buradan oraya koşamıyor. | Open Subtitles | هذا الفتى خالف أوامر القيادة و وشى بعضو من وحدته و بهذا أثبت أنه ليس جندياً أمريكياً على الإطلاق و يبدو أنه لا يمكن أن يعدو من مكان للآخر |
Bernard'ın birliğinden bir denizci. | Open Subtitles | كنا لدينا حالة أخرى من نفس وحدته |
- Onun birliğinden olan herkesi takip edip öldürdü. | Open Subtitles | قد قتل كل فرد في وحدته |
Dün öğrenci birliğinden arkadaşlarla konuştum. Bugün otelde yer ayırttım. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع أصدقاء جمعية الإخاء ليلة أمس و حجزنا الفندق اليوم |
Amigolar birliğinden geliyorum. | Open Subtitles | -نعم "تاد فريمان" من جمعية العالمية للمشجعين |
Barolar birliğinden Dan Cheznik'in arkadaşıyım. | Open Subtitles | أنا شريك لـ(دان تشيزنك) من جمعية المحامين |
Bir düşün. Bununla çalışma fırsatın olacak. İşin bitince dünya birliğinden küçük bir hediye vereceğim. | Open Subtitles | فكّر بالأمر، سيمنحكَ هذا فرصة العمل على هذه، وحين تنتهي ستحصل على هديّة صغيرة من إتحاد الكواكب، ما رأيك؟ |
Bu manyaklar Birlik Süvari birliğinden top çalmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | يخطّط أولئك المجانين لسرقة مدفع من وحدة إتحاد الفُرسان. |
Benzer davalara ve içtihatlara bir göz gezdirdik ve geçmişten tanıdığın birinin askeri birliğinden birinin belki de görevinin doğası hakkında konuşabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | كنّانبحثفي قضايامشابهة... وسوابق قضائية، ونعتقد بأنه من المفيد لنا أن نجلب أحدًا من معارفك القدامى، من وحدتك العسكرية ربّما شخصلربمايمكنه.. |
- Belki birliğinden biri. | Open Subtitles | -ربّما شخص من وحدتك . |
Japon birliğinden. | Open Subtitles | هو جزءُ من فريقِنا اليابانيِ. |
Beni sen ilgilendirmiyorsun. Ben İnşaat ve Kredi birliğinden söz ediyorum. | Open Subtitles | لست مهتماً بكتابك أتحدث عن "التعمير والقروض" |