400 dönüşünde Sea Biscuit önde ve Şanslı Gün oldukça arkada. | Open Subtitles | بسكويت البحر يقترب من نصف السباق واليوم المحظوظ ما زال متأخراً عن المجموعة |
Ve Fish Fingers geliyor Sea Biscuit takipte ve Şanslı Gün kazanıyor. | Open Subtitles | وها هو يقترب اصابع السمكة بسكويت البحر صاحب الذيل الاصفر |
Ne Barbossa, ne de Biscuit beni öldürebilir. | Open Subtitles | اقصد.. باربوسا، بسكويت.. لا يستطيعون قتلى |
Biscuit'i öyle severdik ki, onu her zaman yanımızda görmek isterdik. | Open Subtitles | نحن نحب بيسكت كثيراً, واردنا ان نحتفظ بها معنا دائماً. |
Biscuit'i köpek olarak tanıyamadım, ama sehpa olarak tanıdım. | Open Subtitles | انا لم اعرف بيسكت الكلبه قط, ولكني عرفتها وهي طاوله. |
Ve Biscuit, bizi oraya götürecek olan at. | Open Subtitles | إنّ المستقبل هو خطّ النهاية و سى بيسكوت هو الحصان الذى سيأخذنا إليه |
Konu Biscuit değil ki. | Open Subtitles | حسنًا ، هذا الأمر لي عن البسكويت |
Verdiği bilgilerle Biscuit'i köşeye sıkıştırabiliriz. | Open Subtitles | اعترافه سيساعدنا فى تضييق الخناق على بسكويت |
Ve start verildi, Fish Fingers'ı Sea Biscuit takip ediyor. | Open Subtitles | يبدأ السباق من قبل "بسكويت البحر" وبعض من الاخرين |
Hepsini kuruttuk. Barbossa'yı, Biscuit'i, hepsini. | Open Subtitles | كل شئ نظيف باربوسا ، بسكويت ، كل شئ |
Biscuit, kimsenin hayal edemeyeceği derecede bir servetin olabilir. | Open Subtitles | بسكويت... ربما لديك كل الثروة التى يتمناها اى شخص |
Biscuit'in her yerde adamı var | Open Subtitles | بسكويت يمكنه معرفة تلك المعلومات بسهولة |
Biscuit Dergisi'ne senin hakkında bir makale yazmam için izin verir misin? | Open Subtitles | كنتُ أتسائل إذا ماكان بإمكانكَ السماح لي بكتابة مقالة عنكَ لمجلة "بيسكت" |
Evelyn Biscuit ile ilişkisini kıskandığı için. | Open Subtitles | اوه، لانه كان يغار من علاقته مع ايفيلين بيسكت |
"Biscuit"i okumadığını ve o kadar da muhteşem olduğunu itiraf etmişken tam olarak neden seni neden işe almalıyım? | Open Subtitles | لماذا يجب علي بالظبط، أن أوظفكِ مادمتِ قد إعترفتِ للتوّ بعدم قرائتكِ ل"بيسكت" ؟ وكونكِ غير مثالية ؟ |
"Biscuit"e olan bakışımız özendiğimiz ablamız gibi. | Open Subtitles | وننظر لمجلة "بيسكت" كأنها صورة لأختنا الكبيرة المرحة |
Şuraya bak, Biscuit. İşte bu. | Open Subtitles | إنظر إلى ذلك، سى بيسكوت إنظر إلى ذلك |
Eminim, Biscuit de öyle. | Open Subtitles | أنا متأكّد أن سى بيسكوت يقٌدره أيضا |
Özel Haber! Biscuit kavgaya hazır. | Open Subtitles | ... أخر الأخبار سى بيسكوت على طريق الحرب |
Biscuit kemiği. | Open Subtitles | يا فتات البسكويت |
Uzatma Biscuit. | Open Subtitles | دعه، أيها البسكويت. |